adım Tül/ay, yani Ay Kız...
ben Aydede'nin torunuyum...
bütün şehrin ışıkları söndüğünde
ben her gece dedemin yanına giderim
komşudan alırım merdiveni
haberi olmadan bırakırım yine aynı yerine
alışkanlık işte...
ne de olsa çocukluğumu bilirler
bilirler halen büyümediğimi....
o yüzden bir şey söylemezler
kendi kendilerine söylenirler
'yine bu bizim haylaz kızın işi' diye...
dayarım merdiveni Aydede'me doğru...
çıkarım basamakları ağır ağır
her basamakta bir şeylerin üzerine basarım..
her adımım da yalnızlığı
ayrılığı, hasreti, ihaneti, yokluğu ezerim
son basamağa geldiğimde aşağıya bakarım
kaç tane mutsuz insan,
kaç tane yaralı yürek,
kaç tane ağlayan kadın
kaç tane sokak çocuğu,
kaç tane aç, susuz insan var
hiç üşenmeden hepsini sayarım...
saydıkça ağlarım...
işte her yağmur yağdığında
bilin ki onlar benim gözyaşlarım...
toplarım ne kadar yıldız varsa
eteğime doldururum hepsini
dökerim saydığım kişilerin üzerine
umudunu yitirmesinler, mutlu olsunlar diye...
bakmayın aslında çok zor işim
yorulmuyorum severek yapıyorum işimi
bir insanı mutlu etmek, mutlu ediyor beni...
çok şükür bugün de bitti işim
şimdi eve gitme zamanı
kim aldı merdivenimi...
ben nasıl ineceğim aşağıya
ya o merdiven benim değildi
ilk defa aldığım bir şeyi yerine bırakmadım
bir daha istemeye yüzüm olmaz ki...
Aydede benim eve gitmem lazım
ailem merak eder şimdi beni
yapacak işlerim ve seni özlediğim için geldim
şimdi gitmeliyim...
aydedem bana dönüp dedi ki;
'ay parçam, ay kızım sen artık burada kalacaksın
o saydığın insanların mutluluğu için
dileklerini yerine getireceksin evlât
sen onların iyilik meleği olacaksın'
yapma Aydede dedim;
ama ben ailemi, dostlarımı, sevdiğimi saymadım ki...
ya onlar mutsuz olursa, ya onlar üzülürse
ya bana ihtiyaçları olursa ne yaparım o zaman
Aydedem tek bir cevap verdi
'bir insanı mutlu etmişsen, bütün herkesi mutlu etmişsin demektir'...
yani bundan böyle;
mutsuz insan, yaralı yürek, ağlayan kadın,
bir sokak çocuğu bile kalmayacak öyle mi?
herkes mutlu olcaksa ve herkes gülecekse! ...
Aydede ben sonsuza kadar yanında kalıyorum...
kimse kabul etmese de ben çoktan büyüdüm
koca kız oldum aslında... ben gönül yorgunuyum...
'bu şiirimi canımdan çok sevdiğim gönül dostum, sırdaşım, iş arkadaşım,
yüreğimin parçası ve şiirlerimde 'yağmur tanesi' dediğim ablam sevgili
zekiye'ye doğumgünü hediyesi olarak armağan ediyorum seni seviyorum.'
Kayıt Tarihi : 20.12.2004 14:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ondandır solgunluğum :)
Tebrikler Tülay, sevgimle...
ben Aydede'nin torunuyum...
bütün şehrin ışıkları söndüğünde
ben her gece dedemin yanına giderim
Küçül küçül belki cebime girersin derler büyükler. Meramımı anlattım galiba.
Çok güzel şiir. Tebriklerimi sunuyorum.
koca kız oldum aslında... ben gönül yorgunuyum...
BİLİYORUM BÜYÜDÜĞÜNÜ :)
Güzel bir hediye Tülay..
Yüreğine sağlık
TÜM YORUMLAR (6)