Aldım elime telefonu istedim ki. neneme mesaj yazım, burdakı nağıllardan danışım ona. Yadımdadır başımı qoyardım nenemin dizine nağıl danışardı mene, “Göyçek Fatime” “Keçelin nağılı”,”Melikmemmed” “Cırtdan”. Her defe Melikmemmedle quyuya enerdik, “ağ qoç”un beline minerdik, “ağ qoç” “qara qoç”un beline atardı bizi. Çox severdim nağılları, nağıl dünyasına düşmek isterdim, xeyallar qurardım. Şirin olardı nenemin nağılları, cibindeki noğullar kimi. Böyüdükce nağılların gerçekliyine inandım, uçan xalçanı, danışan sandığı anladım. İndi her defe eskalator deyilen kendirle quyunun dibine enerken sen yadıma düşürsen, ay nene. Allah heç kesin eskalatorunu kesmesin. Kendir keslilende bir nefer yıxılırsa, gör eskalatorda neçe nefer olur. Quyunun dibinde sağa- sola şütüyen “ağ qoç”un “qara qoç”un gerçeye döndüyünü sen de gör isterdim.
Sözün yadıma düşür, nene, acığın tutanda “yere giresen” deyerdin. En pis qarğışın idi. İndi heç de yerin altı üstünden pis deyil, ay nene. Yerin üstünde yer- yurd qalmayıb. hamısı elden gedib, yerimiz daralıb. Yere girib yerden çıxırıq, nene, özü de günde neçe defe. Yere girmek çox ucuzdu, nene 20 qepiye, qanad açıb göye uçmaq ise indi çox bahadır.
Yadındadırmı filankes “yer altından yasa gedir, saman altından su yeridir” deyerdin? İndi neinki yasa, her yere gedirik yer altından. Neler yeritmirik yer altından. Uşaqlar senin meselini de deyişdiribler, saman altından koka-kola yeridirler.
Simurq quşu tükünü vererdi Melikmemmede, ne vaxt yandırsa yanında hazır olardı. Allah sim simin canını sağ elesin, ele sehirli çıraqdan çıxan cinin de. Herenin elinde bir telefon, yandır Amerika yanındadır. Hele interneti demirem, ay nene, neler yoxdu ki, içinde aç notbuku dünya qarşındadı. Google deyilen bir şey de var lap senin yaddaşın kimi, hardan deyirsen ordan xeber verir. Neyse... Allah sene rehmet elesin, ay nene, hayıf ki, görmedin yoxsa ne nağıllar yaşadacaqdım sene.
Amma bir eskiyimiz var e, nene, keçmişde gördüyün köhne kişiler azalıb. Demirem ey yoxdu amma azalıb. Sen deyirdin ki, köhne kişiler bir “men ölüm”e, bir “sen öl”e bir at bağışlayırdılar. Bir at da ki,indiki bir Mersedesin, bir BMV nin qiymetindeydi. İndi sözünü tutan azdı, qeybetde, dedi- qoduda mehelle arvadlarını keçenler var. Arxadan vuranı, ayaq altı qazanı, ikiüzlüsü, yaltağı, kişiye yaraşmayan daha neçe sifetler. Sizin vaxtınızda kişinin bir adı olardı KİŞİ! . İndi elesi var ki, neçe adı var, neçe ünvanı. Elbette hamısını demirem mesajı oxuyan payını götürecek.
Yadımdadı bir nakişi, bir şerefsiz görende “papağın boş qalsın” deyerdin. İndi boş qalan papaqların sahibi tapılmır, çoxusu Rusiyadadı, tapılsa da o papaqlar o başları qebul elemez.. Dediyim odur ki, baş da azalıb, "papaq" da. Papaq dükanları da tek tükdü. Orda da papaqlar baş gözleyir.. Daha çox gözleyerler nene baş “defisit”di, yani senin sözünle desek qıtlıqdı. Çox isteyirdim bilem ora papaqsız geden kişilerin veziyyeti necedir? Onlara xeber yolla ki, papaqları onları axtarır.
Nene sene bir bed xeberim de var, qoy onu da deyim amma keyfini pozma. İki mertebeli eviniz yandı. Evde bir senin gelininin, bir de onun iki gelininin cehizi yandı. Heç ne çıxarda bilmediler yanğından. tekce şirin canlarını qurtardılar. Sandıqda da her şey yandı nene, tekce senin ipek kelağayın yanmadı. Namusu ite atıblar yemeyib, heç od da yandırmadı. Qurban olum senin kelağayına, nene. İndi mendedi o ipek kelağayı, arxayın ol... Helelik bu qeder nene rahat uyu, belke yene mesaj yazdım sene....
..
Sen gönül bahçemde açan lâlesin gülsün
Gül ay gülsün, güneş gülsün, kainat gülsün.
Bırak tel tel saçların omzuna dökülsün
Gül ay gülsün, güneş gülsün, kainat gülsün.
Sen her gece gönlüme bir rûya gibi gel
Gir gönlüme lütfet gönlümün sahibi gel
..
Sen gelseydin sıcacık, sesinle uyanırdım
Hep gelmedin, günlerim; zehir oldu ay yüzlüm
Yıkılmazdım böylece, hep sana dayanırdım
Dalıp giden gözlerim; yaşla doldu ay yüzlüm
Çile bitti, dert bitti; aslında dağlar bitti
Gün değil, mevsim değil; uzunca çağlar bitti
..
Sevgin gönüle dolsun,
Ay yıldızlı bayrağım.
Sana can feda olsun,
Ay yıldızlı bayrağım.
Aşkı gönülde kalan,
Türkün sevdası olan.
..
AY KARANLIK SEN UZAKTIN
Belki sana ay ışığında varırım sandım
Ay karanlık, sen uzaktın
Elimi uzattım...
Gölgeni tutarım sandım
Serapmış meğer,
..
Gökyüzü pırıl pırıl yıldızlar dans etmekte
Karşımdasın ay ışığı vurmuş gözlerine
Öyle güzelsin ki beni aldın benliğinle
Çok tatlısın bebeğim ay ışığı vurmuş gözlerine
Deniz kenarında dalgalar ıslık sesiyle
Saçların dağıldı bir anda rüzgarın eşliğiyle
..
Geceyi bekleyen bir Ay,
Gece'siz Ay olur mu ?
Ay geceye muhtaç
Gece olmadan Ay parlar mı ?
Leylayı bekleyen bir Mecnun
Mecnunsuz Leyla'sız aşk olur mu ?
..
Taşları sırdaş tutan deli çay oluyordun,
Yalnızlık soluyordu içindeki ay balam,
Sonra sonsuzluklara dalıp kayboluyordun,
Şu gönlümün yanında deniz ne ki ay balam.
Bir damla ümid ile Mecnun yürürken aşka,
Gölgeyi mekan tutup beklemeseydin keşke,
..
Rengi damarlarda gezen kanımız
Ay, yıldızı ile semada şanımız
O namusumuzdur canda canımız
Benim ay yıldızlım şanlı bayrağım,
Al rengi boyanmış şehit kanında
Dokunanı vururuz inan alnında
..
Nerdesin Ay! Hani nerde senin meşhur gel gitin med cezirin
Al beni de yanına vazgeçmişim inan bu yola hazırım
Hani insan mı var? Herkes temmuzda bile dolu kar
Çaresizim yalnızım al benide yanına al ne ne olur ay! !
Şiirler sana yazılır senden gelir aşıklara ilham
..
Bugün güneş yerine ay doğdu.
Bugün erimez olacak,
Sırtıma sapladığım anılarım.
Bugün ay doğdu,
Güneş yerine.
İçimde öldürdüğüm insanlık olacak.
Dönüp dönüp bakacak geceme.
..
İnden bele töhmetleme, qınama
Niye könlü yada verdim, ay ana.
Pervaneydim, şam gerekdi canıma,
Qanadları oda verdim, ay ana.
Deniz kimi çalhalandım, bilmedi,
Köpüklenib dalğalandım, bilmedi.
..
Ay gülümser geceleri
Tebessüm eder yıldızlara
Beyaz bir damladır siyahta
Çünkü ay beyazdır
Güzel bir kız gibidir yüzü
Saydam miskettir düzü
..
Ay dost Sofrası dost
Ben dolunayın seyrine doyamam
O bir dostu hatırlatır bana
Dolunay yüzü
Yıldız yıldız sözü
Güneşlerle değişilmez özü
..
Ay parçam
Ay parçam şimdi uzaklardasın
Kim bilir belki başka sevdalardasın
Korkuyorum mahrem ufuklardasın
Ay parçam şimdi uzaklardasın
..
Saat geceyi ay geçe
yetmişbin ışıldak var üstümde
upuzun yürüdükçe ufuklaşan
siyah panayırlar şafağa gebe
Saat geceyi ay geçe
düşünceler musallada,musalla içimde
..
Topragına kurban olacak çoktur
Çanakkale her şehidime yurttur
Fatihayla coşmuş deniz burada
Göklerdeki ay ve yıldız altında
İnce bir sırattır sır Çanakkalem
Der ki:küffara ben hiç geçit vermem
..
Dalgalanıyor nazlı nazlı Ay Yıldızlı Al Bayrağım
Benim bağımsızlığımı haykırıyor dünyaya
Hiç esir olmadım bundan sonrada esir olmayacağım
Ay Yıldızlı Al Bayrağım sen dalgalanmana bak
Ya istiklal ya ölüm dedik çıktık yola
..
Bu gece inip sahile
Yakamozlar ekeceğim gözlerime
Denizi seyrederken ay altında
Ay
ay
ay yüzlü sevdiceğim
Yine keskin bir bıçak gibi
..
(ay adam) Şu cerenin suvakların gezmeli
Galem alıp gaşın gözün yazmalı
(ay) Gırmızı öğnüklü de sarı cızmalı
Seferde urma geldi o ceren
(ay) Kak gedelim Garaman’a aşağı
İki bacı gıvrak bağlar guşağı
..