gecenin uzun saatlerinde,
konuşacak dermanım yok belkide...
belkide gücüm yok kaçıp gitecek...
anlamsız bakışmalar var önümde,
anlam veremediğim sözcükler dolanıyor çevremde,
nerede o eski gunler?
uzunöykü bu belki de...
yaşanan ve yaşanacak olan...
bir düş sanki, gökyüzünün maviliğinde,
ve belki bir kuş...
boğulan maviliğinin enginliğinde...
ulaşmak istercesine fezaya...
yalnızmıydık biz ikimiz?
yalnızmıydık hayata inat beraberce?
konuşmazmıydık saatlerce
saatlerce karanlıkta kolkola
her gece okşamazmıydım saçlarını?
ya da eğilip öpmezmiydim gözlerini?
merhaba guzel
belki beni tanimazsin
evet sanirim tanimiyorsun
biliyorum sana yabanci geliyorum
ama ben seni ilk gunden beri seviyorum...
neden?
ya da nedendir?
olmaz denilenlerin olduğu...
tutmaz denilenlerin tuttuğu...
mutlu olamamaksa neden tum guzelliklerin arasında,
ya da bulamamaksa bir damla hasretin getirdiği o garip mutluluğu...
Dön gel artık
Sokaklar sensiz bomboş…
Yağmurlar anlamsız
Özledim seni güzel…
Yüreğim ağır
Siyah beyaz bir film gibiydi gidişin...
Sanki eski bir kitabın
Tozlu sayfalarını karıştırır gibi,
Ama hepsi gerçekti...
O anki üzüntülerim, acılarım, göz yaşlarım.
İçtiğim soğuk su kadar gerçekti hepsi
yaziyorum...
kalemim elimde, binlecesine inat
bir tanesini yazıyorum...
boşa söylenmiş sözler değil benimkisi
binlercesinin arasına sıkışıp kalmış
yalnız bir haykırış; acıyla karışık...
Güneş yalnızlıklara açar buralarda.
Her yeni gün;
Bir diğerine eklenir nafile...
Sinmiş acıların üzerine,
Bir kaçı daha gelir...
nasıldı bilmem seni ilk görüşüm...
ya da hangi kelimeleri kullandık birbirimize?
neydi bizi birbirimize çeken?
bilmeyi o kadar çok isterdim ki...
anlamsız hatalar yaptık bazen,
ah, dişe diş kavga bile ettik senle...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!