Kalem desem sana, dertlerimi yazar mısın.?
Çıksak seninle sevda yoluna, benim ile gezer misin.?
Ağlayıp güldüklerimi, hasretinden yalnız kaldıklarımı,
Desem kalem yazar mısın.?
Derdime derman olacak,
Yüce Mevlam sen var iken, Ben kullara mı yalvaram,
Senin adın Gaffar iken, Ben ellere mi yalvaram,
Mezarım taşı dikilince, üstüme toprak atılınca,
Cümle alem çekip gidince, Ben çöllere mi yalvaram.
Gün olup, batıp gidince, Dünyaya gelip, göçüp gidince,
Hergünüm özlem ve keder,
Gönlüm senin hasretin çeker,
Senin yokluğun kalbimde tüter,
Nasıl olur bilmem bu aşkın sonu.
Hicran yarası bağrımda ateş,
Her günüm özlem ve keder,
Gönlüm senin, hasretini çeker,
Senin yokluğun, kalbimde tüter,
Nasıl olur ki bilmem bu aşkın sonu.
Hicran yarası, bağrımda bir ateş,
Neredeydik nerelere geldik,
Neler umduk, neler bulduk,
Büyükler sayılmaz, küçükler sevilmez olmuş,
Saygı sevgi kalmamış, ne idik ne olduk.
Her taraf kötülüklerle dolmuş,
Ne söyleyim şu dünyanın halına,
Gurbet ayrı,sıla ayrı,el ayrı,
İnsanoğlu bölüşmüşler dünyayı,
Hudut ayrı,il ayrı yol ayrı.
İnsanlar belli ki kötülüğe kapılmış,
Neden garip garip ötersin bülbül,
Derdime dert katarsın bülbül,
Sen de mi sevdiğinden ayrıldın,
Belli halımız aynı bülbül.
Garip garip ötme bülbül,
Dünuada insan bir defa ölür,
Gurbet çok zalimdir, her gün ölür,
Gecesi bir başka, gündüzü bir başka,
Ah zalim gurbet, ah.
Çekilmez bir çiledir, şu gurbet,
Birgün olur da yolun gurbete düşerse eğer,
Anayın, babayın hasreti burnunda tüter,
Özlersin sılayı, gardaşı, bacıyı,
Kimse dindiremez, o zaman içindeki acıyı.
Dönersin Mecnun ile Leylaya,
Çok düşündüm, çok durdum,
İnsanı, insana sordum,
Dedikoduyu, gıybeti gördüm,
Şu yalan dünyada ne insanlar gördüm.
Nefsi iki paralık olmuş,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!