kara kaşların yaktı beni
sevdana attı beni
iflah etmez bu dert beni
vay beni beni
Nice zaman oldu, yıllara meydan okudum,
Hayatın çilesini, ömrüme dokudum,
Ömrüm geçti; yavaş yavaş birden yokoldum,
Hayat çabuk hacadı beni.
Ne ağladığımı bildim, ne güldüğümü bildim,
Uzaylılar, hoş geldiniz bizlere,
Hele oturun da bir çay vereyim sizlere,
Anlatayım ülkemin garip halini,
dinleyin de şaşırmayın sakın ola halimize.
Uzaylılar, sizde de her yıl seçim olur mu,
Ey insanoğlu! bak dinle hele şu öğüdümü,
Aslımız toprak, akıbetimiz kara toprak olacaktır.
Bir nasihatım var sana!
İyilerden ol daim iyilik eyle,
İyilerin yanında ol, kötülere nasihat söyle.
Sevdim seni, dünya güzeli,
Rüzgar vurmuş, dökmüş gazeli,
Seni seviyorum, taa ezeli,
Seviyorum seni, gurbet gezeli.
Aşkını göklere yazdım,
Aşkın derde düşürdü, koydu beni,
Sevdan aklımı şaşırttı, koydu beni
Yaktı bağrımı, hasretinle pişirdi beni,
Kerem misali, gurbet ele düşürdü beni.
Onulmaz dertlere,attı gitti,
Her tarafta lale sümbüllerin açar
Güzel kokuların dört bir yana saçar
Seni görenlerin tedbili şaşar
Eşin benzerin bulunmaz Kırşehir.
Bir yanında Mucur,bir yanında Kaman
Yine bir hal gelmiş; dostumun başına,
Varıp halini niyaz eyleyim,
Uğrunda canım vereyim, can yoldaşıma,
Sorup derdine, derman olayım.
Can dostuma, daim iyilik edeyim,
Söylerim doğruyu, kullar sevmiyor,
Yalanı söylesem, Allah sevmiyor,
Şu garip derdime, kimse derman olmuyor,
Garip gönlüm, aradığını bulamıyor.
Gönül çekip giderse, gurbet ellere,
Sevda nedir bilir misin,
Yakar bağrını yavaş yavaş,
Uğrunda yanar erirsin,
Tüter ömründe yavaş yavaş.
Seversin bir gönüle konarsın,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!