dünya demir parmaklık olsa,
sıkılsa bogazım meçhul ellerde.
ateşler yagsa yagmur diye,
ben kaderimin kölesi,
sen,kaderimin efendisi kalacaksın.
günler bir su misali
nasılda akıp gitti.
ayların sonu geldi,
yıllar bitti onunda.
şimdi,
mevsimlerden bir kışı,
Güvene güzelligine yıllar yılı kalır diye
güvenme gençligine hep seninle gezer diye.
bir rüzgardır, bir gün eser, haince
çizgi alna,yaş gözüne,acı kalbe yerleşir.
işte o gün horladıgın o yaşlara dönersin.
gökyüzünde uçan kuştan,
okyanusta balıklardan,
yoldan geçen gariplerden,
haberini soruyorum.
sessiz mahzun yagan kardan,
kalıplaşmış kelimelere
çizilmiş potrelere
giyilen elbiselere
al a süse, takıya
aşk diyorlar adına
hadi canım sende
islamdan bihaberken birden oldular islam
fetva verir oldular düşünceleri islam
bir karıya bakmanın zorluğu yaşanırken
dört kadın haktır diyenlerde çoğaldı
adam bilmaz namazı oruçta neyin nesi
ramazanlarda sarhoş bayramlar tatilidir
al abdesti kıl namazı
sıra sende, git oğul.
adım,adım gez yurdunu ey oğul,
her karışta ataların kanı var,
her mezarda yatanların ahı var,
sıra sende ihanete imkan verme ez oğul,
elin gavuru ayda ev yaptı
ermeni satılmışı bize kin kustu
pkk itleri vatanı yaktı
hala değişimle ugraşanlar var
30 000 mehmetin kanı döküldü
ihanet baş tacı türklük öldürüldü
gir kafese yat yere,
tedbir diye atılırsın hücreye.
kurtlu ekmek,i kirli su
ister ye,ister yeme.
konuşma hakkın yok, soru sormak suç,
pis, karanlık küflü yer.
hangi sevdalara güvendin,
neydi sevdaların, düşlerin neydi.
gözlerin hangi ufuklardaydı,
gözlerini hangi ışıklar yakıyordu.
yok artık dagların binbir çeşit renkleri,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!