ben sabah bir koltuktan kalkmıştım
bir pencereden fırlatmıştım kendimi
yorgundum,zaten ben hep öyle
en uzak neresidir diye bakınıyordum çıkmaz sokaklara
ellerim yağlı ve kirliydi
bu hep böyleydi
aylardan ihtimal ki bahardı
ben bunu kedi seslerinden
içimde biriken sızılardan
bütün gözlerin aşka açık duruşundan
maria'dan biliyordum
ateşlerin uslanmaz kızından
maria;sabahları duran denizlere benzerdi
akşamları içinden masallar geçen ateşlere
uzanıp yatardı
bacakları uzun bıçaklar gibi
gergin telaşlı cüretkar
ben böyle kahverengi görmemiştim
maria;ateşlerin uslanmaz kızı
ben bu sabah bir koltukta oturuyordum
yani içime doğru genişliyordum
içime toparlıyordum kendimi
ıssızlıkla başlayıp
ıssızlıkla bitiyordu gün
aynalara benziyordum
sessizliğine
maria;
gözlerine geliyorum
aşka açılan dehlizlere
kemanın son sesine benzeyen sevişmelerine
bekle maria
unutma
en uzak şehir ancak sevişmemeiz olur
biz ancak ateş
ve en çılgın iki kahverengi
Kayıt Tarihi : 26.12.2000 19:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!