ufkun yamacından akıyorken şafak
bir sabah nasıl beliriyorsa öyle
güneş göğsünden nasıl emziriyorsa gündüzleri
göğün derinliğinde ebedi müjdeleri
işte öyle
kalbimin sağır duvarlarına can suları sunulacak
kökler salınacak bağrımın kara toprağına
hiç eksilmeyen bir sevinç denizinde
uçsuz bucaksız maviliklere tutunmak için
gökler yırtılsa da, yıldızlar sönse de
demlenmek için yalnızlığın sinesinde
işte öyle
billur bir ışık eşliğinde damla damla yağacağım
ümitlerin taç yaprağına pırıl pırıl
yeni bir kodese açılıyor firar ettiğim her kapı
parmaklarımın arasından ateşler damlıyor
gölgem yanıyor tutuşturuyor düşlerimi
bir paçavrayım saçak saçak , duman duman
yakacağım kendimi
işte öyle
ateş benim üzerime salınmış sanki
en gizli mekanlarda
yüreğimin dehlizleri alev almış yanıyor
kül ediyor nefesimi, köz oluyor her yanım
alevlerle adandım
yakıcılığına tutsak olduklarımın çaresi yok
işte öyle
tortulardan temizlenip, kirlerden arınacağım
içimde uyuyan tohumlar uyanacak...
eskimiş kalbimi bırakıyorum
terk ettiğim sokaklarına ruhumun izlerini
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 26.1.2018 16:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!