Ey sokaklarında yıllarca avare dolaştığım
İçinde ilk aşkımı yaşadığım küçük şehir.
Umutsuz akşamlarımda sesini duyduğum lir
Sihrinde ilk acıyı tattığım .
Ey sarhoş akşamlarımın biricik tesellisi
Maltepe Askeri cezaevinin avlusunda
Sisler içindeki Büyükada'nın karşısında
Oturmuş yazarım bu şiiri
Eylül başlarında bir cumartesi sabahı
Lodos titretiyor ağaçları
Sevgilimsin , kim olduğunu düşünmeye vaktin yok,yapacak
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Soruyorum sevgilime
- Darağacından Notlar’ı okudun mu?
Bu bizim hayatımız.
Gece doluyor içeri
Yıldızlarıyla.
Üç ilde
İşte bir şiir, şu anın, şu dakinanın, şu saniyenin şiiri
Kendimle gitgide yalnız olmakların, yalnızlıkların gitgide çoğaldıklarının şiiri
Hayatım hesabı verilmek üzere duruyor, artık hesabı verilmesi gereken bir şey olarak duruyor hayatım
Gri bir ikindi üstü, üstünde yeryüzünün, küçük burjuvalar ya da işçiler yığılmışlar pencerelerine
Frengili balkonlarından bakıyorlar hüzünden başka hiç bir şey çağrıştırmayacak bir gökyüzüne
Yalnızlıkların gitgide arttıklarının şiiri, kendi hayatım ve başkalarının hayatı karşısında
İsim nedir ki
Bulutlara yazılır geçer
Yüzüm nedir ki
Akar suya çizilir geçer
Gece sesizce basliyor ve irmagin-
Ote yakasina geciyor atlilar.
Bir papatyanin acisini dinliyorum.
Gokyuzu gitgide genisliyor.
Islak yapraklarin derin yesilligi
Islak daglarin uyandirdigi keder.
İsim nedir ki
Bulutlara yazılır geçer
Yüzüm nedir ki
Akar suya çizilir geçer
İnsan seslerine tutunarak ilerliyorum
Kollarım alabildiğine açık
Yuvarlanmamak için uçuruma
İnsan seslerine tutunarak ilerliyorum
Yolumu yitirmemek için
Her gündüze uyandığımda
Yeni bir hayat derdim içimden
Gece ölümün soğukluğu
Ve bende acının korkusu
Sözler verdim... Tutamadım.
Bir zaman sonra ben oldum
Çok teşekkür ederim
Tebrik ediyorum
Saygıyla...