Usanıp sevişmekten bir ermeni general
Atıvermiş kendini senmişel kulesinden
Bir çocuk ki öperken uzanır annesinden
O çocuğu boynundan asıvermeli derhal
Çünkü sığmıyor çocuk koskocaman adama
Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen
Yitirdiğim bir mutluluk mu
Habercisi mi gelecekteki bir mutluluğun
Gece vakti kimdir kapıyı çalıp gelen
İçimde bağıran acılar mı
Her şey şiirdir, uğultusu rüzgarın
Bir ırmağa usulcacık yağan kar
Her gece okunan bir dua çocuklukta
Gökyüzünde bölük bölük turnalar
Her şey şiirdir, sevinç ve kader
Günümüzde insan olmanın
Çok ağır bedeli var
Ya parçası olacaksın alçaklığın
Ya seni parçalarlar
Oysa insan olmak
Çocuk gibi
tiril tirilliğinle
kucaklardım seni..
Yazlar ve unutuşlar geçerdi.
Günlerin güneşini içerdim.
Sessizce
Arıyordum özgürlüğe giden yolu
İnsan yüzlerinde değil gökyüzünde
Arıyordum küçük beyaz bir bulutu
Boğularak uyandığım o saatte
Beni avutan o küçük bulut muydu
Govdemden sizan sular gibi
Akip gitti bir yaz daha
Sevismelerle gunduz vakti
Ve beyaz ogle uykulariyla
Bir yazdi artik gecmis olan
Ayvalar ve güneş sarardı
Yıldızlar daha parlak
Ve ay daha soğuk şimdiden
Güz denizi yutkunuyor
Ardısıra yitik bir aşkın
Kıyıya çarpıp geriye çekilirken.
Örneğin bir tohum yeşerdi ansızın
Büyüdü erkin ortamlarda bir fidan
Sonra bir rüzgar esti, amanın
Silindi tomurcuk yaşamdan
Ölümsüz ne var kahrolası evrende
-Yaşıyor muyum,yoksa öldüm mü
Diye sordu biri ötekine
-Ben neden yaşadığımı sormaktayım
Yıllardır kendime
-Beni gerçekten seviyor musun
Çok teşekkür ederim
Tebrik ediyorum
Saygıyla...