Kapılarını yıllardır çalmadığım
Eski dost evleri gibi
Eski şiirlerim
Kitaplarda
Bekler beni...
O kadar güzel bir yüzdü ki
Gelip geçici olamazdı
Ya da bir resimdi çizilmiş yastığıma
Onunla hep
gözlerimiz birbirine göre
ellerimiz,dudaklarımız
ve aşk bize göredir
gece tam aşka göre
rüzgar geceyegöre
Hüzünlü pazar, beyaz meleklerin ilahiler söylediği
Aşkın güzelce yıkandığı, sımsıkı kefenlendiği
Yaz geçmiş, gelip çatmış bağbozumu vakti
Genç kızların mutluluğu bir mevsim daha ertelediği
Karlı gecelerde küçük istasyonlarda
Düdük çalan trenlere bayılıyorum
Tül perdeler ardında kadınlar gülüyor
Tutup pencerelere tırmanıyorum
Bir şiir söylüyorum sonra bir şarkı
eylül sabahının serinliğini
Yaprakların serinliğini
Ciğerlerime dolduruyorum
Sessizlik ve serinlik
Birleşiyor
Kapının önünde duran çocuk
Bir kır görünümünü andırıyor
Güneş tütüyor saçlarında
Gözlerinde bir deniz kımıldanıyor
Şu yoksul,ışıksız sokaklardan geçerken akşamüstleri
Elimde yiyecek filesi,evime doğru
Siliniyor sanki zihnimin yorgunluğu
Isıtıyor halkımın ozanı olmak duygusu içimi
Yıpranmış ellerinde bir sokak çiçekçisinin
Kuşatma altında karar vermem gerekiyor
Ömrümü etkileyecek kararları.
Kuytu bahçelerde değil
Sarsak odalarda yaşıyorum aşkı.
En güzel dizeyi buluyorum derken
İşte yine can sıkıntısı
bana bir şiir yazdıracak.
Tırnaklarım uzamış,
İçimde yaralı bir aşk.
İçimde yaralı bir aşk
Çok teşekkür ederim
Tebrik ediyorum
Saygıyla...