“Buluşuruz” sözünü... kavuşuruz gibi saydım,
O “gülücük yüz” ile de gülmekten öle'yaydım,
Yediyüzellibeş Saat, onüç yıl... dile kolay,
Demişsin ya “daha kısa”... vallahi, buna baydım!
Bu hasretli yılların hiç, olmaz mı bir alacağı?
Neyse söyle, ödeyeyim... nedir bunun olacağı?
Yıla yıllar eklerken ben, bir ümitle beklerken ben,
Bu mu yani... beklemek mi âşığının bulacağı?
Gönlüme giren olmadı mı sanıyorsun... giren üç,
Yıllar yılı gönlümde...saltanat sürüyorsun
Başka bir şey göremem...gözümü bürüyorsun...
Kök salmışsın içimde...git gide büyüyorsun...
Gün geçtikce burnumda...burnumda tütüyorsun...
Çalınınca bir eser, makâm-ı Bûselik’den...
El ayak gider be! bu, gönlü deşik, delik’den...
Saçlarıma ak düştü de bulamadım seni! ..
Kalmadı farkım şimdi, bir yaralı Elik’den...
Zamân Mavi akardı,
Çünkü Mavi bakardı!
Baktı da mı yakardı,
Adını söyleyemem,
Sormayın hiç, diyemem!
Düşündüm 'Büyük Patlama'yı...
Big Bang’i yani...
Bir hacim ki minicik, nasıl patlar ki?
...
Sıkıştırırsan, dertop edip...
Doldurursan,
Sanki yeniden doğdum altmışdörtün güzünde,
Görünce gözlerini... o güzelim yüzünde!
Şimdi ayrılık vaaar, var... hasret vaaar, var...elem var,
İşte bu yüzdendir kiii şu gönlüm heeep hüzünde!
Bana sen gösterilmişsin demek ki ezelde,
Bana sen sevdirilmişsin sanki tâ elest’te,
Köz dökülmüş gönlüme gül gibi deste deste,
Bu yüzden dilimde şarkısın, dilimde beste!
Ahde bağlanan ben'im, sen istemesen bile /
Nasıl bağlanıp, sevmem sen gibi güzel gül'e /
Ezelden olduğuna inamasam neyse de /
İnanırııım, bu yüzden düştün gönül'e, dîl'e.
Düşündükce boşluğu... düşündükce evreni,
Önce Allah’ı sever, sonra severim seni!
İstedi senin de sevmeni beni... bu yüzden!
Bu yüzden ya tanıttı... tanıttı sana beni!
Müdürüm ben Kadir Peşmen sizinle görüşmek istiyorum.Saygı ve selamlarımı sunarım.
Atakan Bey...
Hakkında konuşmadan önce çok düşünülmesi gereken biri.. hissedebildiğim kadarıyla, mükemmeliyetçi, hiperaktif, dost ve çok sadık bir arkadaş.. hep var olun Atakan Bey..