Gün, muzafferiyyet günüdür.
Babamın ad aldığı zafer,
Ruh aldığı doğum günüdür.
Gün, Refet Bey'in Çiğiltepe
ve İsmet Paşa'nın İnönü,
Gördesli Makbulenin kucağında,
Kırkağaç kovuğunda, durur öylece.
Hiç gittiniz mi sessizliğin dinlendiği yere?
Kekik burnunuza dolup kalbinize taşmamışsa
Varmamışsınızdır huzurların kentine.
Oysa Kajmer'in bulamadığı piramite
Tenin ki melek saflığıdır.
Kıskanılası ellerinle,
Al, tut! diyerek yalvardığım,
Umutlarımın sağlığıdır.
Kokun ki yeni alınmış bir,
Bütün duygu patlamalarımı istifledim,
Ne divan oldu, ne kitapla yetindi.
Bütün dillerde derdimi avazla diledim,
Ne duyan oldu, ne sessizlikçeydi.
Ben umudumu karaya çalarken,
Hiç karalamadım.
Bu liman böyledir,
Boş kalmaz bir zaman.
Gelenler, gidenler,
Gelirler, giderler,
Gelen hep gider ve dönmezler...
Yahya Kemal'den iyi mi bileceğim?
Gün batımları aklına varırdım,
Sen fark etmezdin, ben hep vardım.
Çiftli cefa sarardım, sana vefa sorardım.
Şimdilerde fena solum-sağım, önüm-ardım.
Up ufaktın!
Dil-Tarih kaldırımlarında uyandırırım sabahı,
Gözlerini ovuşturur, başkent keşmekeşinde.
Gül kurusu patlar yorulmuş gözlere,
Güneş tepedeyken duvara satar rengini,
Bu Dil-Tarih'in büyüsü, büyülerin en zengini.
Cam bardağa hasret dudaklarda,
kaç boğum attın arkadaşım
sen saydın mı, ben saymadım
hançerini körelttin mi
sırtımda izi kalanlar kesiciydi
hiç acımadım
yağladın mı sen de kazıkları
Dostun korkağına, düşmanın puştuna,
Felek sillesi, yazkının karasına,
Böyle işin gelmişine, geçmişine,
............. Eyvallah derim, eyvallah.
Duygum ki yücelerin en yücesi,
En katı heyecan kalır yanıma.
Duydum ki içinde bir bahar neşesi,
Gürlemekte bugünden yarınıma.
Epey zaman yollar ki gözlenmiştir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!