Ah Barbara
Ne hırboluktur savaş
Jacques Prevert
var git allı turna başka ellere
kanadı ayın sarısı
gayrı bakışları saplanamaz kedere
kemikli kara elleri
uzanmaz yufka dürüme
bir çocuğun saçlarını okşamaz
var git deli poyraz var git
cesetler üşümez ki
ince ince kar altında
kalan tomurcuk güldüler
bir selam getirse allı turnalar
işitemez kulakları
karlı gecede öldüler
sonra cellâtlar yürüdü
dağ yelleri susakaldı
basarak ay ışığına
basarak bülbül sesine
parmağına kan buladı
şarap tadında yaladı
sonra cellâtlar yürüdü
sonsuz bir acıyı dokurcasına kara toprağa
kirkit kirkit
dokurcasına kilim
dokurcasına hasır
Asur
Asur
bütün çocukları kesilmiş anaların avazı gibi
bir kıran yeli yaladı havayı
o en eski derviş ağaçtan yabasıyla
yıldızları savurmaya durdu
bütün tanrıları kudurtacaktı
biliyordu
gecenin somununun tam yarısında
korku kutsanırdı her katliamda
ateşler
yine de sönmedi
dağ başlarında
onar onar
biner biner
sonra sayısız on biner
kesildiler kar altında
güler mi geride kalan
gülüşte yara diner mi
olur mu yürekte nasır
dağlar taşlar susakalmış
Asur
Asur
……………………………………..
ne yandan gelir bilinmez
cenderek denilen rüzgâr
bir toz direğine tutunur ucu gökte
içinde yol alan zulüm tanrıları
bozkırlarda iz sürer
yazgı kara
şafak al
bozkır uzanır bir vahşi sarı
ala dağlar koyağında yayılır
hükümdarın davarları
ovalarda çıvgın atları
katırları sığırları
yoksulun canının okkası kaça
bir sinek ve bir insan
arasında
ne fark var
cenderek yelidir ölüm soluğu
gelir savurur zamanın alnacında
insanı kum gibi
bilinmez nerede yanlış
nerede kusur
dağlar taşlar
Asur
Asur…
Adnan Durmaz -2002
NOT:
Kuruluş:İ.Ö:2000’ler; Yıkılış:İ.Ö:600’ler olan Asurlarda,
Kesilmiş insan başları ve insan derileri kral sarayının duvarlarını süslerdi.
Her savaştan sonra binlerce savaş esiri ateşe atılır veya diri diri duvarlara gömülür ya da kazığa oturtulurdu.
İnsanların öldürülmeden önce derilerinin yüzülmesi de olağan uygulamalarıydı.
Köylülerin bilekleri,dudakları ve dilleri kesilirdi.
Bir keresinde düşman kralı Ninova’ya getirilmiş,çenesi bir köpek zincirine bağlanarak sokaklarda sürüklenerek öldürülmüştü.(kaynak internet)
Kayıt Tarihi : 26.10.2009 02:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!