Hey söyleyin dostlar asrın delisi konuşuyor!
Sevgi yalan mı, yalan mı bu dünya?
Sıcak bakışlar, cıvıl cıvıl gülüşler,
Dostluklar yalan mı, bu çıkar dünyası mı?
Hey söyleyin dostlar asrın delisi konuşuyor!
Duygusallık kötü mü, herkes bencil mi olmalı?
Samimi davranışlar, gözyaşları yalan mı?
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Sayın Udi Rudi, değerli yorumunuz beni çok mutlu etti. Çok teşekkür ederim. İçimden gelenleri yazmıştım. Kendimle ve hayatla ilgili düşünmeyi seviyorum. Yunus Emre ne güzel söylemiş: 'İlim ilim bilmektir. İlim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsen, Ya nice okumaktır.' Bence insanın hayatı, diğer insanları ve kendini anlaması çok iç içe ve birbiriyle bağlantılı. Saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Mutlu, huzurlu ve sağlıklı günler diliyorum.
'Dünyayı sev derler, küçücük bir çiçeği bir taşı sev yeter.'
Ne güzel yakalamışsın burayı. Hakkıyla bir taşı da sevse insan, bu ona yetecektir.
Belki farkındasın bilmiyorum ama 'Tasavvufi tarifler yapıyorsun'
Sevgiler,
Teşekkür ederim 'soldier_rap'. Şiirimi beğenmenize ve on puan vermenize sevindim. Saygılarımı sunuyorum.
güzel şiir 10 puan
Sayın Emin Akduman, şiirimi okumanız ve yorum yazmanız beni mutlu etti. Teşekkür ederim. Saygılarımı sunarım.
Yalan değil çocuk...hiçbiri yalan değil...
O zamandan bu zamana çok zaman geçmiş...
Sende anlamışsındır ne de olsa
Şiirimi beğenmenize sevindim İlhami bey. Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Güzel önerileriniz için de teşekkür ederim. Ben saygılı biçimde yapılan her eleştiriye açığım. İyi niyetle yapılan yapıcı eleştirilerin beni daha ileriye götüreceğini düşünüyorum. Mutlu günler diliyorum. Saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
güliz kardeşim hiç bir zaman umudun u kırma yazdıklarınıda başkalarının okumasından vede eleştirmesinden çekinme yüreğinizde dökülen mısralar güzeldi tadında şiirdi durmak yok yola devam kardeşim saygıyla
:)) 1997 yılında, 16 yaşındayken düşünüyordum bu konuları. Düşüncelerimiz, duygularımız davranışlarımızı etkiliyor. Artık biliyorum ama bilmediklerimin yanında bildiklerim okyanusta bir su damlası. Çok teşekkür ederim.Şiirimi beğenmenize sevindim. :))
yaptıklarından sorumlusun düşündüklerinden değil.
bu konulara biraz daha derinden eğil.görürsün asrın delisi seni :)))))Kutlarım ,
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta