Yürüyüp gittim ömrümü,günlerin gecerle bütünleşmediği bir başka zamanlarda.İsmimi Tutunamayanlar'ın sonundaki o antolojiye ironik bir hayat hikayesi uydurarak kaydettim.Okudunuz mu?
“çocuğun gördüğü düştür barış
Ananın gördüğü düştür barış”
Yannis RİTSOS
Tarih,takvimlerin uydurması
Uzak bir kıyıydım
Mürekkep gemilerle gidilen
Yoruldunuz beni okumaya
Ters yüz edilmiş acıdan
harmanlanan sözleriniz
-suna için
I.
İşte yaz;
Nice zamandan sonra
Karşımda duruyorsun
Güneş yetim
benim o güz çocuğu.
Göğsümde
külrengi bulut ağırlığı
bir kasımpatı öğleni.
Çoktandır gerek yoktu sözlere
ellerin anlatıyordu.
Gizli bir fener şafağı
güvercin intiharı cam bir kuleye.
hüzne uçan kuşları tut
kanatları solgun birer okyanus
mevsime dönüyor yüzünü papatya
sen upuzun susuyorsun
masalsız çocukluğumun armağanı sus
son yolcu da geldi.
istanbul nereye gitse
şoför yaşlı bir balıkçı.
taksim, siklamenler ve ben
Anlamıyorsun bu dünya kime
Kimde sıcaklığının yankısı
Eski bir söylencede ayaklanır aşk
Modern zamanların sevgisizliğine
Sana susacak bir çığlık borcum olsun
Ne yapalım ciddiyetin rengi hep koyu
Bir sürü tanrı var aramızda, egosuyla gezen
Sana susa(ya) cak bir çığlık borcum olsun
Herkesin bir denizi var
Saat iki kere Arabistan.
Geçtim kafiyelerle ayrılıktan.
Adresim çıkmaz sesler sokağı
başı dönen o şehir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!