Zaman, kokunu alıyorum
Bebek kokuyor sarışın anılar
Sonra bir kurşun!
Kan, sonra ağıt
Çığlık kokuyor
Bir çığlıkla tıkıyor kulaklarını
Şu geçip gittiğimiz zaman
Ben bir söz suyuyum
Taşırım baş ile kalp arasında
Sızlayan şeyi
Beni sevdiniz sandım
Ah gerçekten
Beni sevdiniz mi sandım.
Bir çiçeğe iç sesi
hıçkırık olayım
Günışığını tutan ellerin mi
Gözlerinse gökyüzünü boyayan.
Şimdilik bu fotoğraftan sızıyorsun
Sarışın bir düş göz kapaklarında.
Ben değil miyim yazıp duran ismini
Nasıl söylendiğini hiç bilmeden.
Çiçekçilerde bahar, vitrinlerde kırmızı
Şu renkli ayakkabılar, bu mavi buluz
O kadın incecik manken
Bir diziden yürümüş
Çıkar at bu ağır ablayı üzerinden
yerçekimini, ağlayan gülü,
ekmek ağrısını, zincirsiz köleyi
ayağımdan çeken günleri soyunarak
çağırıp bir umudu içine ağlayayım
Herkes kendisinden az
Başkasından çok
Unutmuş belki de göğe bakmayı
İncinen kilimler diyarı
Göğsüme ayrık otlar sürmüşüm
Ötelere gülümsesem ne çare
Yıkılan bir güldür kışa devrilen rüzgâr
Uğultuyla geçer gece
Bitiriyor ama kapatmıyor yaşam, defterini
Uyandım baktım
İki kere aydınlanmış tan
Sabah yerli yerinde
Çarpışıyor Dicle, bulutlar ince sazdan
Kendini tutuşturuyor
Ellerim boyna saçımı düzeltiyorsa
Aklım benden önce sana vardığı için
Bir çantaya girip çıkıyorsa bir ayna
Gözlerimin pırıltıyla sürmelenmesi sana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!