Eylülde bir pazar sabahı,
kadar ıssız yüreğim.
Bir çiğ tanesi kadar ürkek.
Hiç mi özlememiş? , diye sormuşsun, sevdiceğim.
Özlenmez olur mu hiç?
Sensiz geçen her günümde.
Hasretin vardı, bir tek.
Birde...
Bir kaç son bahar yaprağı, her çisi de.
Yaprakları dökülmüş, bir hazan ağacı gibiyim.
Moskova nın orta yerinde...
Her rüzgar iliğime işler. Her yağmur sırılsıklam.
Hiç mi yanmamış yüreği? diye sormuşsun sevdiceğim.
Yanmaz olur mu hiç?
Sensiz geçen her günümde.
Burnumda ince bir duman,
tüttü, tütecek...
Sensizliği, gönlümde.
Ne kadar zaman oldu. Günler haftalar aylar doldu.
Hiç mi saymıyor? geçen günleri diye sormuşsun sevdiceğim .
Sayılmaz olur mu hiç?
Sensiz geçen her günümde.
Olur mu ekmeğin hudut u ?
Huzurun bağ bozumu.
Olur mu sevdiceğim?
Hasretin tarifi olur mu?
Tüm gecelerin sabahla boğuştuğu yerdeyim.
Ne gök burası, ne yerdeyim.
Hiç mi dönmeyecek? diye sormuşsun sevdiceğim .
Dönemem elbet ?
Hesapsız gidişin dönüşü olur mu?
İçimdeki yangının sönüşü,
Ekmeğin acıya bölünüşü, olur mu?
Hiç mi sızlamaz burnunun direği diye sormuşsun sevdiceğim.
Hiç sızlamaz olur mu?
Hasret Hayatın tadı tuzu.
Çıkarsak yaşadıklarımızı, yaşamadıklarımızdan.
Olur mu bu işin hesabı kitabı ?
Zarar ziyanın telafisi olur mu!
Aşkın vatanımı olur,
sevdiceğim?
Acının tarifimi olur!
Yılmaz Tizgöl
Moskova
03 10 2021
Kayıt Tarihi : 1.5.2023 11:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!