Aşkın Gökyüzü – Düet
Adam
Sen yokken dünya soluyor,
güneş doğsa da ışığı bana ulaşmıyor.
Her yol seni göstermeyen bir pusula,
her adım seni arayan bir kuş gibi boşlukta.
Rüzgâr saçlarını savururken bile
ben sana dokunamamanın ağırlığını taşıyorum.
Kalbim çırpınıyor,
gözlerim sana açılmış bir pencere gibi.
Ve anlıyorum ki,
aşk benim için senin adını taşıyan tek nefes.
Gece sessizliği bile seni çağırıyor,
ay ışığı gözlerinde yansıyan bir deniz gibi.
Her dalga, her yıldız, her soluk
beni sana biraz daha çekiyor.
Eksik olan ne varsa,
hepsi seninle tamamlanıyor.
Ve ben,
senin adını her düşündüğümde
dünyanın bütün renkleri yeniden doğuyor.
Kadın
Ben de seni arıyorum,
aynı gökyüzünde ama yıldızlar sessiz.
Sen yokken rüyalarım yarım,
her yastıkta bir boşluk,
her nefeste bir hasret taşıyorum.
Ama senin adını söylediğimde
tüm şarkılar yeniden çalıyor.
Senin eksikliğin bana varlığını fısıldıyor,
her uzak mesafe kalbimi sana çekiyor.
Ve ben biliyorum,
seninle tamamlanmayan tek bir an bile
beni seninle bütün kılıyor.
Geceyi ışıkla dolduruyoruz,
ay bile kıskanıyor bakışlarımızı.
Ve her sessizlikte,
her solukta seni daha derin hissediyorum.
Ve sen duyuyorsun, değil mi, kalbimden sana akan her nefesi?
Adam
Senin yokluğun bile
içimde bir yol açıyor,
o yol sana çıkıyor.
Sana dokunamadığım her an,
içimde bir yıldız yanıyor,
ve ışığı sana akıyor.
Kalbim bir gemi,
sensiz deniz boş;
ama her düşüncem senin kıyına varıyor.
Aşkın anlamını seninle buldum,
senin gülüşün karanlığımı aydınlatıyor.
Ve şimdi anlıyorum ki,
her eksikliğim bile
senin varlığınla tamamlanıyor.
Sen yanımda olmasan bile
içimdeki sen, her şeyi aydınlatıyor.
Kadın
Ben de hissediyorum,
her boşlukta senin sıcaklığın var.
Senin nefesin bana ulaşıyor,
ellerin dokunmasa da kalbime.
Eksikliklerimiz bir köprüye dönüşüyor,
her mesafe bizi daha yakın kılıyor.
Ve artık biliyorum,
ne dudaklarımız, ne kelimeler
bizi bir arada tutan şey değil.
Bizi birleştiren
aynı ritimde atan kalplerimiz.
Gönüllerimiz çoktan mühürlendi birbirine.
Ve kalbim sana fısıldıyor, duyuyor musun her atışı?
Adam
Her yol seni işaret ediyor,
kalabalık bir meydanda yürürken bile
her yüzün ardında senin bakışını arıyorum.
Ve bulamayınca,
yeryüzü büyük bir labirente dönüşüyor,
çıkışı olmayan bir yol gibi.
Eksikliğin adımlarımı ağırlaştırıyor,
sanki omuzlarıma gizli bir gece bırakılmış.
Gözlerim yoruluyor karanlıkta,
ama kalbim hâlâ bir ışık arıyor.
Sen olmayınca nefes bile farklı,
havada oksijen var belki,
ama ben senin kokunu solumayınca
ciğerlerim eksik kalıyor.
Ve işte o an anlıyorum,
benim için hayat
senin adını taşıyan bir rüzgâr kadar değerli.
O rüzgârı hissetmediğimde
bütün dünya susuz bir çöl oluyor.
Ama bil ki,
çölde bile seni bekleyen
susuz bir yolcu gibiyim.
Her kum tanesi,
her fırtına
senin adını yazar gibi dokunuyor tenime.
Ve sen hissediyor musun, benim sana uzanan her adımımı?
Kadın
Senin labirentine ben de adım attım,
her dönüşte senin izlerini gördüm
ama hiçbir çıkış bulamadım.
Çünkü çıkış sensin,
benim yolum da sensin.
Kalabalık bana da aynı yabancılığı veriyor,
binlerce insanın içinde
ben de sadece seni seçiyorum.
Ve bulamadığımda
içimdeki meydan çoraklaşıyor.
Senin söylediğin çölü hissediyorum,
benim de dudaklarım çatlıyor susuzluktan.
Ama ben o çölün ortasında
kalbimde gizli bir pınar saklıyorum,
ve o pınarın adı sensin.
Nefes aldığında kokumu bulamıyorsan
bil ki ben de nefeslerimi saklıyorum,
ta ki seninle buluşana kadar.
Ve sen varsan, bütün çöller bile denize dönüşüyor, değil mi?
Adam
Şimdi anlıyorum,
eksiklik aslında ayrılık değil,
bizi birbirimize bağlayan
görünmez bir dikiş.
Ne kadar uzağa düşsem de
kalbim senin kalbine dikili kalıyor.
Ve o bağ kopmuyor,
kopmadıkça ben tamamlanıyorum.
Suskunluklarımız bile konuşuyor aslında,
ben sustuğumda senin adını duyuyorum içimde,
sen sustuğunda kalbim cevap veriyor.
Biz kelimelerle değil
kalplerimizin yankısıyla konuşuyoruz.
Ve ben inanıyorum ki
sen yanımda olduğunda
bütün eksik parçalar birleşecek,
çünkü sen benim en eksik yanımın
tamamlanmış hâlisin.
Ve biliyorum ki, kalbimden sana uzanan her ip kopmayacak, değil mi?
Kadın
Ben de biliyorum,
eksiklik bir yara değil,
bir köprü aslında.
Senin kalbinden benim kalbime
görünmez iplerle örülmüş bir yol.
O yol ne fırtınayla,
ne suskunlukla,
ne mesafeyle kopmaz.
Çünkü biz eksikliklerimizin içinde
tamlığı bulduk.
Ben senin en sessiz anında
en yüksek sesi duydum,
senin en karanlık gecende
gözlerimdeki ışığı paylaştım.
Ve artık eminim,
ne dudaklarımız,
ne sözlerimiz
bizi bir arada tutan şey değil.
Bizi birleştiren
aynı ritimde atan kalplerimiz.
Gönüllerimiz çoktan mühürlendi birbirine.
Ve şimdi biliyorum, bütün eksikliklerimiz bile bize aşkı daha derin hissettiriyor.
Hüseyin Erdinç
Hüseyin ErdincKayıt Tarihi : 15.9.2025 01:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!