Deniz fısıldıyor… Soluksuz sahil şeridinden birkaç tane rüzgâr çalmak için bekleyen coğrafya… Nar çiçeği baharları geride bırakan iklimlerden yolsuz haritalar…
Mürekkepsiz kalemler seni yazıyor, geceden gündüze kollarının arasından dökülen demet demet sevinçler olabilir miyim? Teninden bana akan yaseminlerde aşk. Bir akşamüstü güneşini dilimledim, gönlüne serpiştirdim, duydun mu portakal kokusunu?
Bulutların körebe oynadığı bu saatlerden gerdanına iliştirilen kızıl olmak istedim, yastığındaki iz, çarşafındaki buruşukluk, gömleğindeki ütü izi, losyonundaki mentol ve cebindeki buruşuk fiş olmak… Hayatına usulca sızmak, gerisi zaten soluksuz fotoğraf kareleri…
Kalemime dolanan hayalini içmek sabaha karşı ve eşliğinde leylâk kokuları… Sabun kokusunun tenine sindiği gecelerin ardı yakamoz… Serde erkeklik, delikanlılığında söz… Bir denizyıldızında yitip giden düşlerimin kurtarıcısı çakırlık…
Bende ar olmazdı sen olmasaydın
Ak nergizler sana aksın dağlarda
Balda sır olmazdı sen olmasaydın
Dağlardaki güneş doğmaz aleme
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta