Aşk Odur Sevda onadır
Bu şehir karanlıklarını giyinmişken
sessiz yağmurları ile yakalar ya ansızın;
Yürüdüğün kaldırımlarda küçük hezeyanlar kopar birden,
Yollar, banklar, meydanlar başıboş kalıverir
yaşadığın hayat misali.
Dahada çoğalır umutsuzlukların...
ve tam kopacakken dilinden haykıracakların;
kelimelerin sedasız kalır, cümlelerin lâl olur birden.
Çemberlitaştan aşağı adımlarken
Buram buram kokusu sarar denizin, tüm benliğini
Siyahlarını bir başka bürünmüştür o gece Eminönü'nün tüm caddeleri,
Meydanlar yağmurdan kaçışan işportacıları hatırlatır.
Sonra Galataya karşı balık ekmek çeker canın;
Dönersin ardına, gözüne sahilin anlamsız
sureti çarpar
İskeleden kalkan en son vapura bindiğinde
Güvertede birtek sen olursun
Ve yağan yağmur değil
Bir başına oluşun işler tüm bedenine
Soğuk bir başka çarpar adamı
Vucudunun hiçbir noktasını hissetmezsin ama;
Göğsünün sol yanı hâlâ sızlamaktadır her nedense
Vapur yol aldıkça çoğalan dalgalar,
Beyaz gelinlikler içerisinde güzel bir sevgili gibi göstermektedir ölmeyi
Zaten kavuşmalara vuslat yaşamışken yüreğin
İstanbul; bu geminin yare gittiği yol olur senin aşkına
Gözyaşların bir gül kırmızılığında
Deryaya damlayacakken
Denizin ucsuz siyahlığına inat
Küçük bir tebessüm kondurursun
dudağının kenarına
Çünkü bilirsinki İstanbul'dan sevgiliye gidilmez!
Zaten yârin kendisidir İstanbul
Aşk odur, aşklar onadır
Yar odur, sevda onadır.
Ve aslında bilirsin ki:
'Sevgilinin bir çift siyah gözleridir
İstanbul'
Kayıt Tarihi : 30.4.2005 14:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (3)