Ellerin ne kadar uzak
Bilinmez bir şehrin sokağı gibi
Koşuyorum umarsız
İçimde ateşler
Hangi tabib anlar benim sızımı
Tarif et deseler edemem
Nedir ki insanoğlunun bildiği zemheri
Hele bir görsünler senin olmadığın
Saatler de aylar da mevsimde beni
Yapraklarim sararıp sararıp
Dallarından zamansız düşmüştür
Bir ağaç köklerine kadar üşümüştür
Açıyor kalbinde,sürgün filizi
Tütüyor burnunda,vatan denizi
Yıprattı hasretlik,soldu benizi
Tükenip eridi,merdim Ahmedim
Sene ikibindi,aylardan Kasım
Meyve verdi diye,daim taşlandı
Üst üste iftira,yalan başlandı
Kırkını görmeden,çabuk yaşlandı
Ömrünü meydanda,pazar ettiler
Üç kere askere,aldılar baştan
Birşeyler almışsın,gidip çarşıdan
Kolunda başkası,geldin karşıdan
Ben seni tanıdım,gözüm yaşından
Sen beni yaramdan,tanımadın mı?
Sarılıp yatağa,yastık,döşeğe
Parası yoktur ki,bedelli görsün
Zenginin yerine,ölür Memedim
Yarinin saçını,başkası örsün
Öyle kalleş zaman,devir Memedim
Haramiler kesmiş,senin yolunu
Nice adam geldi,gitti yerine
Çağa büyük gelen,beden Atatürk
Bizi yetim koyup,kimin eline?
Nedir bu acele,neden Atatürk?
Anamız,bacımız,kollayanın O
Kapının önünde,sıra sirenler
Sirenler çalıyor,içerim titrer
Acı acı öttü,dostlar,yarenler
Yer var mı yanında,geleyim babam?
Musallada yudum,dağdan adamı
Sılayı düşledim hasret göğsümde
Sensiz günler bana gurbetti eldi
Bekledim durdum ben elim böğrümde
Gelmediğin hergün bana yıl geldi
Vurdular düşmedim kaldım ayakta
Saramadim seni,kolum yetmedi
Hasretle arkadaş,oldum gelmedin
Yürüdüm yürüdüm,yolum bitmedi
Saçımı tel tel,yoldum bilmedin
Kurudum toprakta,suyum olmadın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!