Başı dik eğilmez devdi
Halk ozanı İhsani’ydi
Direndi Emperyalizm’e
Diyarbakır’ın yiğidi
Pisliklerden arınırız
Zorbalığa direniriz
Acıları bürünürüz
Diyarbakır’ın yiğidi
Sazı silahtır elinde
Marşlar düşmüyor dilinde
Devrimin şanlı yolunda
Diyarbakır’ın yiğidi
Yusuf gönüllü barışa
Devrim yolunda yarışa
Kurbanım yiğit duruşa
Diyarbakır’ın yiğidi
Yusuf Ter 26.07.2008
Saat 21:26 İsviçre
Kayıt Tarihi : 23.4.2009 00:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Halk ozanı Aşık İhsani yaşamını yitirdi Halkın ve devrimci mücadelenin militan sesi halk ozanı Aşık İhsani yaşamını yitirdi 77 yaşındaki Halk Ozanı Aşık ihsani doğduğu yer olan Amed'de hayatını anlatan belgesel çekimi sırasında rahatsızlanarak hastane kaldırılmıştı. Aşık İhsani, aşırı tansiyona bağlı beyin kanaması sonucu tedavi gördüğü Dicle Üniversitesi Beyin ve Cerrahi Servisi yoğun bakım ünitesinde bu sabah saatlerinde yaşamını yitirdi. Aşık İhsani bugün yakınları ve sevenleri tarafından Amed'in Şehitlik semtindeki mezarlıkta toprağa verildi. Aşık İhsani, 68 kuşağı ve sonrasının yaşadığı tarihsel olayları sazıyla sözüyle dile getirerek, Halk(ın) Ozanı olarak 7'den 70'e tüm kesim tarafından bilinmeye başlandı. 1932 yılında Amed'de (Diyarbakır) doğan Aşık İhsani, ağalarla yoksul köylüler arasındaki çelişkiyi, devletin devrimcileri nasıl katlettiğini zalimlerin zulmünün nasıl yıkılacağına kadar ülkemizde yaşanan birçok toplumsal çelişkiyi ve gerçekliği devrimci bir bakış açısıyla saza ve söze dökerek, çağının tanığı olmuştu. Baskı gördü, hapis yattı fakat yılmadı Devrimci kurumların etkinliğinden tutunda bir çok demokartik kurumun etkinliklerine katılan Aşık İhsani'nin gerçek ismi İhsan Sırlıoğlu'dur. Aşık İhsani 1970 yılında söylediği ve yazdığı devrimci siyasi mücadeleyi güçlendiren türkleri ve marşları yüzünden tutuklanarak sesi kıstırılmak istendi. Aşık İhsani hapishane yaşamında ve sonrasında da yine çağından sorumlu olmanın bilinciyle mücadelisini devam ettirip ülkeyi karış karış gezerek konserler verdi. 12 Eylül 1980 tarihindeki askeri faşist cunta döneminde kendisine dönük baskılar yüzünden yurtdışına çıkmak zorunda kalan ve uzun yıllar Fransa’da yaşayan Aşık İhsani, 1995 yılında memleketi Amed'e geri döndü. Değişik halk hikayelerini de toplayıp anlatan Aşık İhsani’nin 'Kerem ile Aslı', 'Aşık İhsani ve Güllüşah' gibi birçok türkülü hikayesi bulunmaktadır. Şiirlerini, 'Ağalı Dünya' (1964-65, 2 cilt) , 'Yazacağım' (1966) , 'Bakalım Hele' (1967) , 'Bak Tarlanın Taşına' (1974) , 'Vur Ağanın Başına' (1975) adlı kitaplarda topladı. 'Dünden Bugüne Aşık İhsani' (1976) , 'Düş Değil Bu' (1993) ve tüm şiirlerini topladığı 'Bıçak Kemikte' (2002) adlı kitapları yayımlandı. Ayrıca 1973 yılında çıkardığı 'Ozan Dolu Anadolu' adlı antoloji ile gezi izlenimlerinden oluşan 'Beyaz Köle' (1985) , adında kitapları bulunmaktadır. Aşık İhsani'nin bazı şiirleri Ağalı Dünya Bizim köyde bir ağayla bir nazlı Yaşıyordu, yaşıyordu, yaşar ya Ağanın göbeği, nazlının karnı Şişiyordu, şişiyordu, şişer ya Yazacağım Ağalığın çöküşünü Gür suların akışını Fakirliğin kalkışını Görene dek yazacağım Sorumluyum ben çağımdan Düz ovamdan dik dağımdan Sömürgeni toprağımdan Sürene dek yazacağım Kızıl Dere Dere bizim evimiz, suyu alın terimiz Söyle nedendir dere vurulur gençlerimiz? Dere suyun durulmaz, gence kurşun sıkılmaz Sanma faşist olandan bir gün hesap sorulmaz Marş Yürüyelim arkadaşlar Aydınlığa diri diri Adımımız geniş geniş Yumruğumuz iri iri Yürüyelim yüzler binler Yıkılsın şu kara günler Rahatını düşünenler Aramızda yoktur yerini Devrimleri eyledik yar Kurtuluşa sözümüz var Safımızda savaşanlar Kim olursa gelsin beri Yürüyelim yüzler binler Yıkılsın şu kara günler Rahatını düşünenler Aramızda yoktur yerini Kadın erkek her bir yaşta Yol bilenler gitsin başta Makbul değil bu savaşta Yoksa eğer alın teri Yürüyelim yüzler binler Yıkılsın şu kara günler Rahatını düşünenler Aramızda yoktur yerini

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!