Yâr neden hazzeder, neden hoşlanır
Bilmem en güzel nenin, müptelâsıdır
Gönül kâh soyunur, kâh ateşlenir
Ne çare, çekmeli, aşk belâsıdır.
Sefine-i aşkım engine saldım
Bab-ı ihsanından inayet eyle
Karıştırma her bir eşyaya beni
Bakma isyanıma merhamet eyle
Ulaştır menzil-i a'laya beni
Kün buyurdun her eşyayı yetirdin
Açıldı sümbüller erişti bahar
Garip bülbül gibi güllere düştüm
Aşk ile eyledim ben terk-i diyar
Zelil sefil gurbet ellere düştüm
Çıkıp cevlan eder gül yüzlü yarim
Anasır gömleğin giymezden evvel
Azade başıma hünkar idim ben
Yemekten içmekten münüzzeh idim
Manzar-ı Mevla'da envar idim ben
Halk'olmazdan evvel milk-i melekut
Harâba kul olduk bezm-i elemde
Abat olsak da bir, olmasak da bir!
Düştük çare nedir dâma âlemde
Azat olsak da bir, olmasak da bir!
Aşk oduna yanmış ciğer-kebabız
Aşık olan gezer gurbet illeri
Böyledir mürşidden icazetimiz
Sıdk ile tutmuşuz tevekkül babın
Gün be gün artmakta kemalatımız
Aşıklar ta'netmez yoksulu bayı
Bakıp rahm'eylemez çeşmin yaşına
Çok cefalar kılar nev-civan bize
Vermesin böyle dert kullar başına
Çün ezeli vermiş la-mekan bize
Keman kaşlarına ezel mailim
Aşk ile (aşkıla) perişan görünce bizi
Huda'nın bir şaşkın kulu sanırlar
Her kime söylesem bir doğru sözü
Zencirden boşanmış deli sanırlar
Var mıdır bu aşkın tacını bulan
Bir rum güzeline oldum mübtela
Teşne dil'laline kanayım dedi
Kaşlar şöyle dursun gözler bin bela
Gönül ateşine yanayım dedi
Dedim Ela do moni kilisa
Cananım sözüme gücenme asla
Hatırın kalmasın pek edacısın
Sana meftun olan ummasın vefa
Zira ki be-gayet dubaracısın
Bu dil daim senin hasretin çeker
Âşık Dertli’nin Derdi Neydi?
Âşık Dertli, Şahnalar Köyünde doğup büyümüş varlıklı bir ailenin çocuğudur. Ne yazık ki; babası ile Çağa Âyanı(bir nevi kaymakam) , Halil Ağa ile arasında bir anlaşmazlık vardır. Dertli (İbrahim) ’nin babasının ölümünü fırsat bilen Halil Ağa, İbrahim’in elinden tar ...