Şarab-ı ledünden içelden beri
Ayılmadım gitti mestanesiyim
Bihuş olup candan geçelden beri
Serseri gezerim efsanesiyim
Meylim yok cihanın kulli varında
Sefine-kalbin engine salma
Aşk bahrında rüzgar eser demişler
Gark olup girdab-ı mihnete dalma
Gemisin kurtarmak hüner demişler
Rızk içün teessüf çekme alemde
Şimdiki güzeller söze uyarlar
Erenler ayırmaz gedayı bayı
Anlar her dem atlas libas giyerler
Beğenmezler bizim köhne abayı
Mehtap veş yüzde benler var safi
Sorarlarsa eğnimdeki cameyi
Ayrılığın karasıdır sevdiğim
Elestü de böyle çalmış hameyi
Vedalaşmak sırasıdır sevdiğim
Gönül düşüreli sen nev-civana
Şöyle zayıf etti çile-i aşkın
Gözlere görünmez oldu bu tenim
Düştü iç iklime kule-i aşkın
Yıktı harab etti burc-ü bedenim
Nice güller açmış gülsitanında
Şunda bir yavruya meyil aldırdım
Nideyim gelmiyor yola anası
Bir tercüman gerek halim söyleyim
O zaman derdimden bile anası
Başıma getirdin olanca işi
Terk-i diyar ettim elveda seni
Sevdiğim sağlıkla kal şimden-geri
Aşkın ile yaktın bu can ü teni
Her zaman ağlattın bil şimden-gerü
Nar-ı aşkın ile kül oldum bittim
Bir yere cem olmuş beş on aşıklar
Biri birbirleriyle meydan ederler
Dönmez ikrarından kavle sadıklar
Muhabbet sırrını pinhan ederler
Olaydım onların darına ber-dar
Vakti mürur eder harab ehlinin
Meded senden ey şah ey şah diyerek
Reca halvetinde niyaz babında
Geçti ömrüm eyvah eyvah diyerek
Kavs-i kuzah gibi bükmüş belini
Yağma edip akl ü fikrimiz aldı
Bir nazik edalı elvanlı (unvanlı) güzel
Bizi yeni baştan sevdaya saldı
Ahu gözlü bir ak gerdanlı güzel
Bir kuh ü sahraya konmuş obası
Âşık Dertli’nin Derdi Neydi?
Âşık Dertli, Şahnalar Köyünde doğup büyümüş varlıklı bir ailenin çocuğudur. Ne yazık ki; babası ile Çağa Âyanı(bir nevi kaymakam) , Halil Ağa ile arasında bir anlaşmazlık vardır. Dertli (İbrahim) ’nin babasının ölümünü fırsat bilen Halil Ağa, İbrahim’in elinden tar ...