Bana olan cefa senden değildir
Benim kendi bahtım kara sevdiğim
Sana meyil vermek benden değildir
Gönül düştü nedir çare sevdiğim
Bir gonca almışım cemal bağından
Hatırlayıp sorar m'ola halimden
Kirpikleri kara,kalem kaşlı yar
Zikri, fikri gitmez benim dilimden
Anadan gülmedik, garip başlı yar.
Aşk atına binmiş olsan yarışmaz,
Girdab-ı mihnette kapandın kaldın
Vermedin bir yandan ses, kara bahtım!
Anladım gafilsin, uykuya daldın
Deli poyraz gibi es, kara bahtım!
Alemde bir candan korkulmaz iken
Minnet eyledikçe aksine döner
Etmeyelim çark-ı devrana minnet
Geceler muhabbet şem'ası yanar
Hacet değil mah-ı tabana minnet
Ezberden okuduk aşk kitabını
Vefasın görmedim ol şûha meftûn olduğum kaldı
Düşüp sevdasına âlemde mahzûn olduğum kaldı
Görüp gözyaşına rahm etmedi devletlü sultânım
Döküp âb-ı sirişki dîde pür-hûn olduğum kaldı
Cefâ vü cevrine râzî olurdum ben ol dildârın
İkbale zeval erse ne var,sende kemal var
Mağrur-ı kemal olma ki ardınca zeval var
Her bir kişinin talii devlette bir olmaz
Bir lokması yoktur ki yesin bunca rical var
Bahar seli gibi dağlar başında
Gör nice duruldum nice bulandım
Bir dârüşşifâdan boşanmış gibi
Sürüyüp zinciri hayli dolandım
Ömrüm helâk ettim dehrin peşinde
Sakiya camında nedir bu esrar
Kıldı bir katresi mestane beni
Şarab-ı lalinde ne keyfiyet var
Söyletir efsane efsane beni.
Refet nikabını ey vech-i enver
Ela gözlerini sevdiğim dilber
Güzeller cefadan niçin usanmaz
Ne cefadan kaçar ne de rahmeyler
Haktan haya edip kuldan utanmaz
Düşüp gam-ı hicre berbad olanda
Üç beş aşık biraraya gelmişler
Onlar birbirine meydan ederler
İkrarından dönmez kavli sadıklar
Hakikat sırrını pünhan ederler
Olaydın onların darına berdar
Cümlesine oldu aklım tarumar
Âşık Dertli’nin Derdi Neydi?
Âşık Dertli, Şahnalar Köyünde doğup büyümüş varlıklı bir ailenin çocuğudur. Ne yazık ki; babası ile Çağa Âyanı(bir nevi kaymakam) , Halil Ağa ile arasında bir anlaşmazlık vardır. Dertli (İbrahim) ’nin babasının ölümünü fırsat bilen Halil Ağa, İbrahim’in elinden tar ...