Elinden yir yüzünde çünki mûr incinmedi anun
‘Aceb mi gökde tahtın yil götürdiyse Süleymânun
Şu resme virdi sahbâ ile sâkî zîb ü fer bezme
Ki görse sabrı kalmazdı Süheyb ü Şeyh San’ânun
Evc-i burc-ı nâzda peydâ olaldan bedr-i tâm
Bildi mâh eksüklügin bedrün işi oldı temâm
Hâle-i dâm-ı nücûmı dâne itmiş âsumân
Sayda kasd itmiş seni benzer eyâ kebk-i hırâm
Pâdişâh-ı ‘Âlem-penâh Hullidet Hilâfetuhu Hazretlerine virilmişdür,
Edirne’de.
Eyâ sipihr-i sehâ âfitâb-ı burc-ı celâl
Huceste-tâli’ ü ferhûnde-fer u ferruh-fâl
Ey gül-i bâg-ı İrem mest-i ‘araknâk-ı gülün
Lâle-i gülzâr-ı cennetde ‘ızâr-ı sünbülün
Ol ‘arakdan cur’a irüp mest olup eyler figân
Gül şarâbı neş’esinden sanma cûşân bülbülün
Ey güzîn-i mu’âşir-i ‘ulemâ
Serv-i ser-hayl-i zümre-i fuzelâ
Eşref-i halk u ekmel-i mahlûk
Hâce-i dîn ü dâver-i dünyâ
Nişancı Beg Hazretlerine
Eyleyüp sevdâ-yı Hızr-ı hattunı rehber kalem
Girdi mülk-i zulmete mânend-i İskender kalem
Matla’-ı nûr-ı cemâl u mazhar-ı sırr-ı celâl
Ey meh-i ruhsâruna hûrşîd ü keyvân müşteri
Kangı dürcün gevherisin kangı burcun ahteri
Handen olmışdur görür reftârun âdem öldürür
Kangı gülbün goncesisin kangı gülşen ‘ar’arı
Figân kim dest-i mihnetden alınmadı girîbânum
Dirîgâ kim ilişdi kaldı hâr-ı hicre dâmânum
Dirîgâ ben gedâ-yı nâ-tüvân ol şâh-ı ‘âlemdür
Bülend eyvânına irmez kemend-i âh u efgânum
Fünûn-ı ‘ışk ile dil oldı zû-fünûn-ı cünûn
Tabîb n’ola cünûn dirse el-cünûn-ı fünûn
Sirişk ü âh beni mîr-i ‘âşıkân itdi
Sipihr-i bukelamûn geçdi reng-i gûnâ-gûn
Geçdi ezmân-ı safâ vü gitdi devrân-ı vefâ
Geldi eyyâm-ı belâ vü irdi hengâm-ı ‘anâ
Bize sensin eskiden hem-dem kadîmi âşinâ
Ey felâket ‘âlemi ehlen ve sehlen merhabâ
Magrib-i gamda tolındı rûz-ı râhat günleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!