Asgari Ücrete Alınan İnsanlık

Görünen ağaçlar veyahut düz tepeler bi görünmeyen insanlık gecenin bu karanlığında.
Tutunmuş sıkı sıkıya yeryüzüne kökler ve biz gittikçe ayrılıyoruz yer çekiminden.
Hepimizin her tarafı karışla ölçülemeyecek kadar yukarda.
Ordan öldürüyoruz kardeşlerimizi yavrularımızı gözümüzü kırpmadan.
Seyehatler iyi gelir bazen, ölüm korkusunun trafik kazasına karıştığı anlar
Aydinlanir kökleri sıkı sıkı toprağa bağlı ağaçlar.
Yaptıklarımız yapacaklarımızın temanıtıdır diyor bir siyasetçi uzun boyu mahalle ağzıyla ölüm dağıtmakta.
Dağıttığı da sıkı sıkı köklerle bağlanmış topraklar.
Kopmayacaklar ayrılmayacaklar bunca sene beraber yanlız yaşayan insanlar.
Bir fahişenin koynunda geçirilecek ücrete satılmaya çalışılan namus onların kirli donlarinda değil.
Anlımızdaki terde yüreğimizdeki insan sevgisinde ve maliyeti olmayan el değmemiş bebeklerimizin teninde.
Hiçbir insan maliyetli doğmaz ve satılamaz asgari ücretle.
Sizin anayasaniz kanunlarınız paylaşılamayan dişiler için hayvanı kavgalarınız olabilir.
Biz varolmanın hükmündeyiz en az sizin kanunlarınızın tersi kadar insanca bir ülkedeyiz kendi ülkemizde kendi atmosferimizin verdiği birinci sınıf varlık muamelesindeyiz.
Yok öyle ucuz insan oykulerimiz prenseslerin sarayların yattığı düşlerimiz biz sadece insanız
ve İNSANCA DÜŞÜNÜRÜZ.

17 mayıs 2008 /diyarbakır-van yolu saat 03 28