Gülistan kalbimin şehri
Tütsü kokar buralar
Ruhuma işleyen bu seromoni
Kalbin orta yerine saklanmış
Örtülenmiş gizler
Gülşiraz
Ağla Gülşiraz
Yak içinde ne varsa
Kirpiklerine düşen damlalar
İplik iplik boynundan süzülür
İnceden inceden gerdan kırar gülşiraz
Hercaim, zehir zemberek zamanlardan geçtim…
dudağımda içsel yolculuk serenat ederken, asude yıllarıma bir dokunsan kaç ah işitecek kulakların…
karanlığa ıslık çalan boşvermişliğimle…
Bir yudumda hayat…
kirpiklerimin arasında yaşam kırıntıları boş boş gezerken
Kaç devran döndü,
Gel gönlüme gir ey pirim ol süphan
Hakikattir sana şol bezm-i ayan
Cümle alem olsa da sırra kıyam
Hicranınla yanar ağlar mı şu gönül
Aşk badesinden canım ağu baldır
Hoşgeldin
Tütsülenmiş odalarda yosun tutar yüreğim
İki mevsim arasında çiğ tutar kalemim
Ben ne kışlar geçirdim,
Ne fırtınalar gördüm
istanbul'u geziyorum gözlerim kapalı
ne nem var ne rüzgar sırtımda
öğle vakti gezinince samatya da...
yer yer çiçekler doluşuyor caddelerin kucağında
gökyüzünde kanat çırpan martılar
üşüşür gölgenin yamacına
Kalbinin topraklarında geziniyorum
Hüzün çiçekleri açtı bu sabah
Havada kekrem biraz limoni
Ve üşüyorum hasret candamarında
Doğurgan yalnızlığımı bölüşüyorum
Kasıp kavuran düş kokusuyla
Dili pür, rengi pür ey sultanım..
sana ayandır her halım..
gonca-i handanım senin bağında,
ruhum şen, meclisim şen..
ey çesm-i siyahım
cemalin aya benzer, gözlerin ceylana,
Ben sevdanın kelebeği
Sen gönülde bir hercai
Dünyaları sersen bitti
bitti bitti gitti tükendi
Kanmam artık yalanına
Sesizliğin avucuna düşmüştü
Eşkiyadan sözleri...
Bunca söylenmesi gerekenler
Dil ucuna geldi,
Ve geri döndü...
Edebi kristaller
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!