Ezan okununca atılmazdı adımlar
Müminler saf saf olup kılınırdı namazlar
Ne bir vahşet olurdu ne bir rezalet
Çünkü Hakka bağlanmıştı tüm ruhlar
Yirminci asırda hepten sapıttık
Tutuldun bir kere aşka
Vazgeçemen deli gönül
Seviyorsun başka başka
Sebat etmiyorsun gönül
Bakışın yakar güzeli
Eğer duyarsan ki ıssız çöldeyim
Ne olur üzülme bana sevgilim
Rabbım dileyince olur emelim
Sen ahdini bozma olur be selvim
Dünya yuva yıkan biz yuvasızlar
Kaderin sillesine
Hayatın cilvesine
Dostların kahpesine
Alıştım nazlım
Yar dedim hilesinde
Sakın beni sevme ceylanım
Neden mi?
Kalbimi körleştirdiler
Duygularımı köhneleştirdiler
Sakın görme beni birtanem
Karacaahmet sükunet diyarı
Eyüptedir Rasulün mihmandarı
Dört yanında otuzaltı ashabı
Haysiyettir şandır veli İstanbul
Selamlaşır dörtle altı her gece
Gülümsüyorum kendimi zolayarak
Ağlıyorum elimde olmayarak
Kalbimden ağlıyorum ıssız bir yerden
Gönlüm ızdırap dolu eşk çıkmıyor gözümden
Düşünüyorum zihnimde karamsarlık
En az kalınan yere en çok hazırlık yapmak
Bunu yapmak ahmaklık bunu yapansa ahmak
En az kalınacak yer neresidir diyorsan
Ahiret hesabıyla 'AN 'dır dünyada kalmak.
Ölümle pençeleşir gibi çırpınır yüreğim
Siyah bulut gibi boşanır gözlerim
Hazan gibi dudaklarımdan dökülür sözlerim
Sebep mi hasret hüzün ve hasret
Gönlüm susuz pınar gibidir
Geberecek küfre hizmet eden asiler
Yüzü gülümseyecek mukaddes davamızın
Peşimizden gelecek saf saf nesiller
Tamamlanacaktır nur'u Rahmanın
Ezel nasıl bizimse ebed de bizim olacak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!