paramparça mevsimler içimde
tadı yok,içtiğim su yediğim ekmek
bir dayak yemiş gibiyim şimdi
yorgun ve acılı,kederli!
bize düşeni yaşamaktır,bize kalan!
anlayacaksın bir gün bütün kaybedenler gibi
üzülüleceksin ve kederler çoğalacak içinde
dövüneceksin delice
ve yürüyeceksin her zaman ki yollardan
yağmurlar ıslatacak saçlarını
rüzgar savuracak saçlarını
yaşamak evet öyle içten olmalı ki sevgiliyi utandıran buseler durmalı rüzgarın sırtında....aynı gözlerle bakabilmeliyiz güneşe ve avuçlarımız terlemeli susuzluğumuzu gideren..yollar geçiyor ne kadar istemesekte hayatımızda...kimi yeni başlangıçlar adına kimi de son buluşlar adına oluyor....yağmurlar yağıyor ruhumuza biz başkasında yaşamaya çalışırken..ve yıkımlar gerçekleşiyor birer birer biz kendimizi kandırmaya çalışırken...bir bakmışız yolun sonuna gelmişiz oysa nede bitmemiş hesaplarımız vardı değil mi? şimdi kime sığınmalı yada nereye gitmeli yürek...yorgunuz yorgunluğumuz bizi dinlemekte...şarkılarda hain çıkıyor şimdi birer birer....dudaklarımızda acı bir tattan başka bir şey kalmıyor..geceler yaşadı yürek ve gündüzler, acıyla yoğruluyoruz ne kadar istemekse..ve anlam katan bize ne...yabancı bir selam mı yoksa yabancı yağmurlarda ıslanmak mı...küstü suyunu sebil ettiğimiz çeşme ve ağlamıor artık sema günahlarımıza...korkutuyor günahlarımız bizi...yarın, yarın hiç gelmeyen zamanlar diliyoruz birbirimize..gözlerimizin rengini unutturan anlar geçiyor hayatımızdan...anlamsız koşuşturmacalarla gidiyor gün...kurbanı oluyoruz bu anların....durmalı ve düşünmeliyiz gözlerimiz kapalı tatlı bir öpücük kondurmalıyız hayat denen yorgun kadının dudaklarına....ve koynunda karşılamalıyız doğacak güneşi....umuda çalsın saatler şimdi....hemen şimdi...
sana gelirken şöyle bir hayalim vardı; her şeyden uzak!
bütün endişe ve kırgınlıklardan uzak
ve bütün sancılardan,acılardan,özlemlerden arındırılmış!
içinde sadece sen olan bir ülke hayal ettim
ve biliyorsun!
göğüs kafesinde atan yumruğun kadar olan şeyin içinde saklıyım!
gülümse! zaman yenilensin!
ağaçlar yeşillensin
rüzgar yeniden doğsun
ve güneş başka baksın gözlerine!
yağmurlar mutlu düşsün dudaklarına,saçlarını savur kokusu düşsün bulutlara!
ve usulca açılsın sözcüklerin...
havada ağır bir yalnızlık kokusu var
sancılar başlıyor usulca ve yayılıyor bedenime
içimde yarına dair çok şey var gözlerim yanıyor
nefeslerim ateş püskürüyor küllerini savuruyorum rüzgarla..
yangınlar çoğalıyor sevgilim hayatımızda
karanlıkta bir mum yakarsın ya...
ve ellerin gider ansızın...sanki ısıtacakmış gibi seni....
ve görmezsin seni nasıl aydınlattığını....yüzün dünyanın en güzel şeyi olur hani....
gözlerin başka....yüreğin başka olur o karanlıkta....ve ansızın sarar içini tatlı huzur dolu bir sıcaklık...işte öyle seviyorum seni sevgilim....eğer karanlığın güzel bir yüzü varsa..işte o sensin...sevdamsın....yüreğimin öteki yarısı...güneşim...yıldızım...gezegenimsin...henüz keşfedilmemiş...
yüreğinde sakla öpücüklerimi
uzun zaman boynu bükük kalacak kuşların
yağmurlar hüzünlere salacak şehri
kar yağmayacak,rüzgar esmeyecek ve yalnız olacaksın!
kul kaderini yaşar,bahtına ne çıkarsa!
Daha çok özlüyorum seni karanlık çökünce
Her şey susunca sen daha çok büyüyorsun içimde
Geceye söylüyorum ve ay ışığına adını
Yastığımda sen ,içime dolan havada sen !
Sen varsın işte!!!
başkasına benzemeyecek kadar asil!
seni başkasında aramayacak kadar sevdalıyım.
insan inandığı şeyi yaşar!
bir gün göreceksin seni nasıl sevdiğimi!
teselli etmiyor hiç bir şey beni,kalbim cam misali paramparça!




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!