Arif Taner Şiirleri - Şair Arif Taner

Asırlar boyunca tarih yazmıştı atalarım,
Ecdadımın mirası bu aziz topraklarım.
Namerde boyun eğmez damarımdaki asil kanım.
Bir vatanım var benim, oda tek Türkiyem

Boyun eğermi bu millet üç beş çapulcu hain ite?

Anladımki geri gelmeyecek geçip giden yıllarım,
Umutla özlemle yarınlara baktığım anılarım,
Birde mutluluk üzerine yaptığım tüm hayallerim umutlarım,
Yolum az kaldı yıprandı eskidi tüm anılarım,
Eskici ne varsa al git, birşey bırakma bende, topla götür eskiden kalan ne varsa.

Suya hasret kalır ya insan, susuz kaldım, sensiz kaldım, hasretinle yandım durdum, sen uğruna feda ettim ömrümü, sen bırakıpta gittin. yalnız kaldım sen gidince, karardı dünyam seni görmeyince, gözlerine hasret kaldım, gözlerimin feri gitti sen benden gidince.
Gülüşüne bakışına, seviyorum deyişine, seninle geçen güzel günlere, hasret kaldım sevdiceğim.
Ben bir çınardım, sen benim hayat kaynağım, beni besleyen pınarımdın sen, hayata tutunduğum bir dalım, dalımı besleyen suyumdun sen. bırakmam deyip sımsıkı bağlandığım, sesini duymasam nefes bile alamadığım, söyle sevdiceğim söyle şimdi nerdesin.
Öyle bir bağlamışsınki beni kendine, anılarımız hatıralamız var bak her yerde, bak şimdi herşey kaldı mazimizde, özledim be sevdiceğim, hasret kaldım herşeyine.
Gittiğimiz parka artık gitmiyorum, vapur arkasından kuşlara simit atmıyorum, biliyormusun sormuyorum artık papatyaya, o seviyormu sevmiyormu diye, papatya bile söylemiyor, susuyor üzülmeyeyim diye. kokluyorum sen kokuyor, gözlerimi kapatınca hayalin karşımda. Özledim papatya kokulum, şimdi sen nerdesin.
Bak sarılacağım sevdiğim yokki yanımda, teselli edemiyor en sevdiğim çayımda sigaramda, ne bileyim çay ile sigaramı bile birlikte içemiyorum artık.

Senden sonra ben birdaha yaşamadım seninle yaşadıklarımızı. Oysa seninle ilklere adım atacaktık. ikimiz çok mutu olacaktık hani. Bir evimiz olacaktı geniş avlusu pembe panjurları olan, bahçesinde koşuşturan bir kızımız birde oğlumuz olacaktı; daha beyaz gelinlik giyecektin, arabamızın camına mutluyuz yazacaktık, söz verecektik daha birbirimize iyi ve kötü günde diye başlayan.
Ve sen bensizliği seçtin hiç düşünmeden, kıracağını canımı acıtacağını bile bile gittin ardına bile bakmadan.
Sevgili senden sonra yaşamadım hayatı, bulamadım mutluluğu.
Gittiğimiz yerlere şimdi sensiz gidiyorum, bakdığım her yerde sevgiyle gülümseyen sen varsın. Oysa senin o gülüşüne vurulmuştum ben..
Ahh be sevgili Şimdi sensiz hiçbirşeyin tadı yok, gözlerimin içine bakarak sevdim seni demiştin ya,
Öyle inanmıştımki sana, o an hayallere dalmıştım, hep seninle dolu olan.

Terkedeceğim, ardıma bile bakmadan gitmek istiyorum, gideceğim buralardan.
Göçebe bir kuş misali, huzura mutluluğa özgürce kanat çırpmak, yepyeni bir sayfa açmak istiyorum herkesten herşeyden uzak.
Gitmek istiyorum neresi olursa olsun,
Belki bir dağ başı, belki bir sahil kenarı, belkide çok uzak memleketlere,
Belkide uçsuz bucaksız çöllere.
Gitmek istiyorum işte kaderimin götüreceği hiç bilmediğim bir yere.

Dışarıda sağanak bir yağmur, gözlerimde yaş, yüreğimde fırtınalar kopuyor, sensiz ve yalnızım, içim yanıyor yaram kanıyor, tarif edemediğim duygular en derinlerden sesleniyor, ya geçmişimden bir eksik, yada gelecek için bir fazlalık var, bilemiyorum. Dışarısı soğuk, gök yarılırcasına döküyor içini sağanak sağanak, Rahmetin esintileri bu olsa gerek, ben ise odamda derin düşünceler içerisinde içim yanıyor. Çıkıp dolaşmak istiyorum, yağmurun altında dolaşmak, sırılsıklam olmak ıslanmak istiyorum, haykırmak istiyorum, tüm içimden geçenleri tüm acılarımı, beni benden edenlere, yüzüme gülüp arkamdan iş çevirenlere sövüp saymak, kaderime ağlamak istiyorum. yağan yağmura inat, akan göz yaşlarıma aldırmadan doya doya Rahmetinle ıslanmak istiyorum, Rahmetini eksik etme üzerimizden Ya Rab..

Yalan ..
Kimler gelip geçmediki bu dünyadan, unutma dostum insan fani dünya yalan, gelen her fani acı tatlı yaşayıpda gitti, ölümden başka herşey yalan, dostum, sen yalnız Rabbine sığın Rabbine dayan.
Bir tren vagonunda sona doğru gidiyoruz, yalan Dünyanın süsüne kandık, oysa duraktı rengine aldandık, artık bırak oyalanmayı bak hızla geçiyor zaman, sevdalar yalan, aşklar dertler hepsi yalan, tek gerçek var ölüm, dünyada sen hala oyalan.
Hep dertliyim der ya insan, ey dertli dostum derdi verenden Rabbinden utan, imtihan değilmiydi herşey, fikir zikir şükür yok, imanından derdi verenden utan.
Hani Rabbimize verdiğimiz söz nerede, imandan bahseden layıkıyla yaşayan yok bu devirde, hata kimde suç kimde, kapıyı çalmaya yüz yok kalmadı bu devirde, tüm gayretimiz yaşantımız aşk para dünyalık olmuş, söyle dostum söyle, suç kaderdemi söylesene suç kimde?
Garip bir yolcuyduk geldik dünyaya, birgün tekrar döneceğiz mevlaya, acziyetimizi unuttuk kandık yalan dünyaya, Ne karuna kaldı, nede süleymana, kimseye kalmayacak bu yalan dünya.

Kiminde aşk acısı,
Kiminde kalp yarası,
Kiminin derdi parası, kiminin imkansızlıkları,
Kimininde sevdiğini ölümle kaybetmenin acı ve yalnızlığın derin acısı;
Söylesene be yaralı gönlüm söyle,
Hangisi daha acı?

Allaha layık bir kulmuyum, şimdi Sor bir kendine,
Bir virüs sarmış tüm alemi, virüsün bunda suçu ne, Bilmezmisin, Allah ol der, hemen oluverir,

Virüste yaşadıklarımızda hepsi Allahın emri ile.
Bir imtihandayızki hata bizim suç bizim,
Silkelen artık uyan ey günahkar nefsim.

Bir eylül akşamında penceremin kıyısındayım, çayım sigaram ve, yalnız bırakmayan yalnızlığım.
penceremden bakınıyorum bom boş uzaklara, aklımsa karmakarışık sırf deli sorular kafamda. Düşünmek istemiyorum artık yapılan haksızlıkları,
Unutmak istiyorum tüm çektiğim keder acıları, İstemekle olmuyor, unutulmuyormuşki yaşananlar.

Öyle yer etmişki yaşadıklarım hafızamda,
Derin yaralarım var brnim sırtımda yüreğimde, Elbet yapılanlara vardı bir çift sözüm,