Koku, tad, sıcak... sende her aradığım vardı:
Seni soğuk bulanlar, ısıtamayanlardı.
Çekmece'den Maltepe'den ileri
Gitmemiş Sâdâbâd çelebileri
Alem tepesine Alemdağ derler...
Böyle bilmiş böyle yazmış eserler.
Dağlar var karanlık, dağlar var beyaz.
Yatırırken bu sedef kakmalı şimşir beşiğe
Neyle kundakladılar Hazret-i Mevlânâ'yı?
Perdelerden taşırıp neyleri çığlık çığlık
Neyle kundakladılar Hazret-i Mevlânâ'yı.
Dün başlar seferber, eller seferber;
Kurşun eritildi, mermer çekildi.
Bunlar, bu kubbeler, bu minareler
Akçayla olacak işler değildi.
Böyle bir gemide yendi suyu NUH.
Yaşamaktan mı yorgunum,bilmem
Seni günlerce beklemekten mi?
Yine yoldan geyik geyik sekişin
Gün sönerken mi,ay batarken mi?
Söyle:Memnun musun uzaklarda
Yoksa şu yaprakta Yavuz
Yoksa şu sayfada Oğuz
Bizde yoğuz bizde yoğuz
Elimizden siz tutunuz
İmdadımıza koşunuz
Dolup taşar camekanlarda her çeşit sigara;
O eskidir, bu yeni...
'En zararlı olan, hangi cinstir? ' dersen
Derim: 'İçilmeyeni! '
Elsizlere el,dilsizlere dil ver yeniden,
Lütfet,bize bin şanlı nesil ver yeniden,
Dünyayı alıp avcuna bir gün Tanrım,
Avcunda bu dünyaya şekil ver yeniden.
Türküm müjdeydi ülkeye
Gezdim söyleye söyleye
Bir gün söylemedim diye
Türküm beni tanımadı
Onlar bacım,onlar ağam
Akran değiliz diye
Beni çevirme geri:
Saçım ağarmış..fakat
Kararır, geceleri.
Her gün adını söyleyip,
“Nerde?” diyor köşe bucak.
Elini bekliyor lâmba;
Elini bekliyor ocak.
Özlemiş yüzünü ayna;
Özlemiş saçını tarak.
Birgün ne güzeldin tel tel,
Ne güzeldin duvak duvak!
Sonra taddın, berekettin
Göğüs göğüs, dudak dudak.
Bir bulun ...
Arif Nihat Asya’nın Kucak şiirini de ekler misiniz?
Eşine olan özlemini zarif bir dil ile anlatıyor. Şiir bir bayrak rüzgar bekliyor kitabında 111. Sayfasında
Kucak - Arif Nihat Asya
Her gün adını söyleyip,
“Nerde?” diyor köşe bucak.
Elini bekliyor lâmba;
Elini bekliy ...
Amazing