Her gece seninle uykuya dalıp,
Her sabah sensiz uyanmak;
Ne büyük azaptır bilir misin?
Bütün hayallerim seninle ilgiliyken,
Senin buna ilgisiz kalışının bende yarattığı çelişkiyi anlayabilir misin?
Kaç kez çıkıp gitmek istedim hayatından;
Kendini kaybedip aşkı bulanlar mıdır
mutlu olanlar?
Yoksa, aşkı unutup kendini bulanlar mı?
Aşkta kendimize yer yoksa eğer,
İçimizde aşkın ne işi var? ...
Aç sen açabildiğince tüm çiçeklerini bahar.
Yine aşık olayım.
Aşık olup hem sevdaya dalayım.
Dalıp sevdaya kanatlanıp uçayım.
Kanadım varsa eğer hayatın anlamı var.
Karanlık çökerken
Ve sis kaplamışken bu şehri,
Martı telaşıyla çırpınıyorsa yüreğim,
Buğulandırıyorsa gözlerimi eğer kaybolan kızıl ufuk,
Güneş değil, sensin sisin ardına saklanan demek ki...
Bir söze binbir umut bağlarda beklersin ya hani,
Sonra bir mum gibi erir de tüm umutlar,
Şekilsiz bir yığın, bir birikinti olur sevda,
Anlam veremezsin...
Nerede hata yaptığını sorarsın hep kendine,
sevmek mi hata, beklemek mi yanlış olan?
Ben şair değilim arkadaş.
Şiir yazmıyorum.
Sıkıntımı kelimelere döküp,
Özlemlerimi alt alta yazıyorum.
Sen buna şiir diyorsun.
Yalnızlığa kök salmış güldü,
Kurumuş bir dere yatağında.
Yalnızsı, üzgündü ama güzeldi.
Güzel olan her şeyi severdi.
Ömrü beklemekle geçerdi gülün.
Ne bir başka bir güldü beklediği,
Kuş uçmaz, kervan geçmez ufkumdan.
Bir ağırlık çökmüş üstüme arda kalan geceden.
Kıyısından bakıyorum hayatın.
Yaşanmamış mutluluklar sızıyor parmaklarımın arasından.
Renkleri saklı, şeffaf kelebekler uçuşuyor etrafımda.
Geride kalandan çok değil,
Hayal denizinde bir tekne,
yelkeni umut dolu,
yelkeni hasret.
Uyur uyanık yaşlı denizci alesta,
umutsuz, bitkin.
Fırtınaya açıyor gözlerini,
İki sevimli balık
bir sevimli nehirde
sevimsiz bir çavlanın dibinde.
Gözleri yüksekte,
Amaç aşmak çavlanı.
Aşıp varmak sevimli bir göle.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!