Ardıç dalları ardında Şiiri - İlyas Kaplan

İlyas Kaplan
1260

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Ardıç dalları ardında

Peygamberimiz H.Muhammad Mustafa (s.a.v)in hatırasına ithafen.
serinin yirmi dokuzuncusu

uçsuz bucaksız çöller
boz bulanık dağlar
mis gibi kokar gülistanlar
ne hoş şu eller
bir hayalin peşindeydim
ışığın belki
bir çakılın
kim bilir belki de bir sesin

ardıç dalları ardında
bitmeyen bir özlemim var
çağırır beni hep
ırmağın karşı kıyısına
rüzgar eser dinlerim onu
benle konuşan
kim..
biliyorum

her vakit gelecek
bir haber getirecek
damarlarıma ışık saçacak
ve seslenecek ta uzaktan
ey geceleri uykuyla dolu saatler
bir sepet hurma getirdim size diyecek
o hurma ki
kızıl güneşten kalma

gelecek her seher vakti
özleyenlere bir demet yasemin verecek
bebesini emziren ezogelinlere
yakuttan bir küpe takacak
seyyah olup dolaşacak sokakları
ve seslenecek
haydi kalk …ben geldim

kara gecelere
samanyolu dizecek
susuz kısrağa çiy kovasını sunacak
çölde ki yaşlı develerin sineklerini kovacak
ve her evin bacasına bir karanfil dikecek
her pencerenin altında
uyuyanlara seslenecek
ben geldim
barıştıracak
tanıştıracak
ışık serpecek
şu karanlık şehirlerin üstüne

saat gecenin üçü şimdi
o denli uyanık gözlerim
şu dağın ardından bir hüzün çıkıvermez umarım
o var biliyorum...
şu sonbaharın son imsak vakti
gölgelerde

aydın ve pak bir köşe var oralarda
her sesin bir sahibi var
boş değildi bu hayat
iman var , rüku ve secde var
gecenin tam ucunda
gönüllere bırakılan bir şeyler var
nurdan
ışıktan

tan atarken
bırakın
öyle dur duraksız
öyle soluksuz koşayım
uçsuz bucaksız çöllerin sonuna
boz bulanık dağların en ucuna
uzaklarda beni çağıran o sese varayım

varayım o sese
rüzgarın çayır çimeni tanıdığı gibi
ilahi huzur gibi
ılık bir esinti gibi
göçmen kuşların kanat şarkısıyla dolu gökler
dört bir yan yağmur

bu sabah
gitmeliyim
kederli bir bulut gibi
ayakkabılarımı giyip gitmeliyim
beni çağırıyor birisi
yaşlı çınarların olduğu yere
ayakkabılarım nerede

ey hasretiyle gönlümün yandığı
erteye gün ışığı bırakmayan gecelerin hatimesi
gel de …
günlerimin girizgahı ol
dudaklarımı kanatan hasretleri bitir içimde
siyah perdelerini kapatarak kalbimin
nihavendi meftun eden ruhuma sabalar okunsun

ey rüyasına bir ömür bağışladığım ses
gel de
zulmeti aşıp gelen bengisu pınarlarından içeyim
bermurat kalayım bir nefesçik olsun
büyülü beldelerde kamete durayım
kutlu gelişin aşkına
kadir kıymet bilenler aşkına
aşk olsun

redfer

İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 1.11.2024 08:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İlyas Kaplan