Arama beni, yokum Mersin’de
Yokum, ki o kadar yok.
güz akşamlarında dalgalanan
sığırcık bulutları
o kadar çoktular ki
o kadar çok
takılıp gitti çocukuğum
ardları sıra
ben bu yüzden şimdi oralarda...
o kadar yokum ki,
o kadar....
ne mendirekte bir martı
ne liman suyunda kefal
ne Gümrük Meydanı’nda güvercin
ve hatta
Balık Pazarı’nda bir kedi bile
değilim.
Oysa o kadar çokum ki şimdi Çamlıbel’de
palmiyelerde
saçlarım hışır hışır
akşamın melteminde taranır.
ruhum
boylu boyunca Müftü Çayında'dır
ay doğar, Müftü akar, özlemlerim ılık ılık yıkanır.
ve şimdi biz, o kadar yokuz ki oralarda
sokaklarda, bulvarlarda..
o kadar yok...
belki hiç yaşamadık,
belki kaybettik bulutları.
sorsak
söyler mi bize
kim olduğumuzu
ümitlerimizi yazdığımız duvarlar
kazısak yüz yıllık boyalarını.
yutmuş bizi zaman.
ne akrep kalmış, ne yelkovan.
değil mi ki,
eski çamlar bardak,
bardaklar kör olmuş...
ve değil mi ki,
yitirmişim bütün renklerini
ve bütün güzel kokularını hayatın, azar azar
şimdi vakit
Mersin’de bir nisan akşamı olsa
ne yazar.
14.04.2010
Mehmet Ali ÇıdamKayıt Tarihi : 19.9.2014 00:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!