Kaotik.
Suratların saklandığı ortada
Katlı maskeleri,
Ardına kadar açık kapıları
Ruhların sessizce ağladığı aşikar şarkılara
Fakat bazı şarkılara
İki sıfır bir beş
Üstümde bir acı yük ecelim
Şere açılan kanatlarım bu yüzden pis
Sakin çile çağlarında, hüzün göze hapis
Yaratırım yaratıkları, kapattığım sayfalarda
Arsızlık damlarlarımda,
Genetik bir serserilik bu.
Sessiz filmden kopmuş gecelerde
Rüzgar olurum seyredersin.
Şanssızlık hayatlarımda
Bir kenarı caddenin istiklal
Etraf safi kalabalık
Küçük bardak buzlu su yanında az şekerli kahve
Ayağı kırık küçük masada üç tabure birinde ben,
Ben seni özlüyorum
Bir kat yukarısı manidar yükseklik
Örüntüsüz kuralsız bu döngüme alışırsam bir gün,
Korunan sonsuza yakışır tüm ünlemler
Üzgün değilsem bile ağlar gözüm
Görüntüler ıslanır, telaşlanır matemler.
Yine her şeyi bildiğini sandın...
Acını yazman gerekiyor çocuk
Bir yıldızı temsil etmen.
Belki gitmen gerekiyor sonra
Bu dünyada bir şehirden.
Acıyı anlaman gerekiyor çocuk
Derin düşte yalnızlık
İsraf dile düşmeyen kelimeler
İçi bomboş tonlarca bilgi
Ekran zihne hükmeden görsellerle dolu.
Sefil bir takıntı kararsızlığı.
Çıkarım tanrılar geldiğinde,
Bulutların ortasına.
Göksel kurbanlık bir sanat eseriyse
Ben onu sevmenin overdosenda
Bir'in dilsiz kulları.
Kapalı çakarlar, çok alçağım bu ara
Düşünceli ruhun aklı sanat yapıyor.
Bana mı dargınlar?
Sık suyunu koy çuvala.
Yakam üstüme dökülmüş anason kokuyor.
Sürünmeyi buldumda şarjım az.
Sevgi göklere açılan bir gemi
Frekansım hatalardan
Yakan yağmur sanki yağıyor yangın
Telaş akıyor adımlarımdan
Gemi sevgilere açılan bir gök
Keder fışkırır boşluklardan




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!