Beklediğin an bir gün gelecek
Mavi hırkası yerlere düşecek
O uğultu kulakları inletecek
Gökten gelen hayvan, göğe geri dönecek.
Belki de yoktu zaten başka bir seçenek
Kimsesizim bir gam havuzunda
Solgun yüzüm kendine küskün yine
Bir tarafı tutan elimin diğer yanı kan
Ben ise bir militanım, aşık bir askerim
Yenilmişim şiirlerde satırlara şairlerce
Gömüldüğüm toprağa bu son veda garip bir sakinlikle
Küsmeye değmez bir kaç yenilgi
Bir de ayrılık
Yakın dağlara bağladım kalbimi
Çok gece hiç susmadan ağladık.
Sayamadım içtiğim pisliği, kestim önünü şansların
Ruhunu koru ağlayan meleklerden
Günahlarını sakla
Herkes bulmak ister mi geçmişini,
Unutmak çukurunda?
Kendini bul derin hatalar yapıp
Işık eksik yazıların içinde buldum,
Bende bir şey var
Yayı henüz kopmuş bir okçu gibi elimde hançer
Bir oda dolusu sessizliğim var
Açabilsen güneş ile kırgın dağların arasından,
Kapatsam gözlerimi,
Kapanır mıydı bilincim?
Bağırsaydım bildiğimi dağlara
Kaldığım ortasından bu hiçliğin
Sevdiğin her anımız sarsın seni
Şimdi suçluyorum kaderi.
Her nefesi keder dolu bir kaptan gibiyim
Durup düşünüyorum her seferde
Benim hükmüm yalnızlık, yolum ebedi
Her kabahatli benim, kaybeden de.
Sarhoşta denir müptezel de
Keder saçan bir yıldız
Gri bulutlar
Yaşlı bakan genç gözler
Kararlı salaklar
Derin gizemli kadınların
Akıl yoksunu zihninleri
Hükmeder zihne etraf
Etraf mavi ve sarı
Gökte sadece en parlakları varken.
Ben bir yıldızın peşindeyim.
Zihnine zulmeden ekran
Ekran adi ve yalın.
Paslı bir yıldız düştü alnıma gece vakti
Günahın nabzı var artık kalp diye attığım yerde
Melekler yanmayı benden öğrendi
Bende kiraya çıktım cehennemde
İstanbul beni duymuyor




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!