Hiç siz hastanenin yoğun bakım odasında sevdiğinizi beklediniz mi? Çaresizliğin pencesinde kıvranırken,bir yanda umuda sarılmanın insana verilmiş olan en büyük lütuf olduğunu ögrendiniz mi? Gözyaşlarınızı dışa vuramamaktan dolayı yaşınızın boğazınızı nasıl yakıp kavurup aşağıya indiğini hissettinizmi? Koskoca bir yaşamın tükenişini seyrederken, çaresizce elini tuttuğunuz anneniz olduğunu düşündünüz mü hiç? Yaşamın kıyısından, dik yamaçlı yokuşa tırmandığını gördüm annemin,uçurumun kenarında esen rüzgarlara bırakmış kendini, bir adım sonra düşecek gibi duruyor.Ve o yoğun bakım odasında annemin elimi son kez sıktığını sonra kendini o rüzgara bırakıp gittiğini gördüm...
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem