____Herkes İstanbula sevdalı. Umrumda değil o muhteşem Boğazı,
binbir gece masallarını andıran mistikliğinden bana ne,
Benim hayranlığım başka, kimseninkine benzemiyor.
___Kimine göre resmi, soğuk, bilmem ne vesaire der dururlar.
___Ama o puslu soğuk ayazına vuran havası bile içimi yakar durur..
Ortasinda kurulu kalenin eteklerinde ki gece kondularının bırak taşıt geçmesini, adam geçmez tek sokağını bile
hiç bir yere değişmem.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
sen istanbula oda ankaraya sevdalıymış adamın şiirinden sanane ayrıca iğrenç demişsin sana göre öyle olabilir ama sende o laf kadar iğrençsin biraz saygılı olmayı öğren
kusura bakma ama ben hennüz 12 yaşındaıym şiirlerim seninkine 100000000000000000000 basar emeğinize saygıszılık etmek isteme tebrik ederim ama ben istanbula sevdalıyım .
ayriyetten ankaralı olmanız ve sevmeniz istanbul hakkında böle sölemeniz hakkını getirmez
ksura bakmayın .söliyecek tek sözüm var
iğrenççç
sen istanbula oda ankaraya sevdalıymış adamın şiirinden sanane ayrıca iğrenç demişsin sana göre öyle olabilir ama sende o laf kadar iğrençsin biraz saygılı olmayı öğren
Ankara'm
____Herkes İstanbula sevdalı. Umrumda değil o muhteşem Boğazı,
binbir gece masallarını andıran mistikliğinden bana ne,
Benim hayranlığım başka, kimseninkine benzemiyor.
___Kimine göre resmi, soğuk, bilmem ne vesaire der dururlar.
___Ama o puslu soğuk ayazına vuran havası bile içimi yakar durur..
Ortasinda kurulu kalenin eteklerinde ki gece kondularının bırak taşıt geçmesini, adam geçmez tek sokağını bile
hiç bir yere değişmem.
____Çocukluğum. İlk sevdam, ilk yanlışım ve
toprağına bir bir sevdiklerimi verdiğim ilk terk ettiğim ve hep özlediğim kent***
ahh güzel şehrim...
çocukluğum/gençliğim/sevdiklerim/sevdalım...öyle özlemişim ki seni...şiirlerde arar oldum...
çok güzeldi çokk..tşk.ler..
Bir şehri sevmek...
Köksalmak...
ankarayı sizden daha güzel biri anlatamazdı bravo tebrikler....ankaradan selam.
Kısa ve öz olarak noktaladığınız sevda yüklü şiirleriniz için tebrikler.Başarılarınızın devamı dileğimle. Kalbi selamlarımla.
bende bir ankaralı olarak yazdığınız şiiri yürekten beğendiğimi belirtirim. tebrik ederim üstat başarılarınızın devamını dilerim. bende kendi çapımda şiirler yazıyorum. eğer yorum yaparsanız mutluluk duyarım. antolojiye sura demir diye girerseniz şiirlerime ulaşırsınız. saygılar
biz hemseriyiz.ankaralım. ne işiniz var oralarda
TEBRİKLER yüreğin memleket özlemi kadar güzel,toprak kadar köküne sadık.Başarılar......
Yüreğine sağlık vefalı Ankara sevdalısı Aynur Sultan kardeşim... Hem de çok hem fikirim seninle... Benimde gençliğim, heyecanım, babalığım, sevinçlerim dahası yüreğim (ya)-saklı duruyor Ankara' da... Selam, sevgi ve saygılarımla...
Bu şiir ile ilgili 81 tane yorum bulunmakta