Ankara Bir Yolculukta
Ankara sabahı gökleri kadar üşümüşüm
hatta Ankara pazar sabahı gökleri hüzünlülüğü bu
apartmanlar “buradayım gerisinden bana ne” der gibi
açılıp saçılmış hayat kendi içine kapanarak
bazı şeyleri örtmek daha da açıyor gerçeğin üstünü
kimi televizyon izliyor yarını asla düşünmeyerek
oda loş bu bir küçük burjuva olmalı rahatına düşkün
kimi sevişmediğini bile bile sevişiyor aklında hala çocukluğu
Ankara sabahı gökleri sıra bulutlu ince ince çizik çizik
radyoda yurttan sesler devletin köylere uzanan sesi
komplekssiz bir ses türkü okuyor orta anadolu’dan
uykusuzluk serse miyim ama böyle düşünmek mutlu ediyor beni
ben Ankara’dan ne zaman böyle geçsem huzurluyum
yalnızsam eğer ve bir yolculukta
pencerede
ileride bugünle ilgili hiçbir şey hatırlamayacak bir çocuğun
açlık kokulu nefesi
annesi mutluluk aramaktan ve beklemekten utanıyor olmalı
yoksa neden bu suskunluk
neden şefkatli kalın ellerde bu boynu bükük arzu
ve aynı korkunç korku sosyal yalnızlıktan
kocası için övünç kaynağı olmalı
Ankara pazar sabahı
gökler sırnaşmayı sevmiyor bugün
bozkırlı şanssızlığımıza
köylerin dağlara kaçması bizim suçumuz mu ki
taş evler
ağaçsız okullar
özenle bekleyen traktörler
ve ben nedense mutsuzluğumdan utanmıyorum
gözlerim bir çocuk arıyor bu çorak suskunlukta
yaşam umarsız bir gamzede yeşerir mi ki
yolculuğumuzu sevdim Ankara
ben kentlerden sadece geçmeyi severim
aşk kadar kavuşmak da tesadüf olmalı…
Kayıt Tarihi : 13.6.2011 00:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!