Çekingen adımlarla sesiz ve ürkek
Bir gün uzaklardan bir giz gibi geldin
O büyülü şarkılarını söyleyerek
Gençliğimi geri getirdi ellerin
Sundun paha biçilmez güzelliğini
Öylesine diri öylesine sıcak
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Senin yorumuna kim çok sayıda beğenme butonuna basıyorsa, beğenmeme butonuna da durmadan basan o dur herhalde bay devrim yobazı?
Zat-ı Akdes demek, zatı noksan sıfatlardan münezzeh olan en mukaddes ve en mübarek zat demektir ki, bu her dini ilme sahip kimsenin de bildiği gibi alemlerin Rabbi olan Allah'tır. Bu iki kelime Arapça'da geçen iki kelimenin bir araya getirilmesi ile ortaya çıkan ilmi bir veridir. Bunun mucidi de Said Nursi değil, Arap dili bilimcileridir ey insan şeytanı mahluk! Eğer sende zerre kadar, akıl, izan, iman, şeref, haysiyet ve vicdan varsa, Öküzün altında buzağı aramakla meşgul olacağına gerçek bir Müslüman'a yakışacak faydalı işlerle iştigal et. Yoksa hem bu dünyada kendini rezil rüsva edersin hem de öbür alemde cehennemin en derin kuyularında ikamet etmeye mecbur kalırsın!
Harika bir şiir,
İmgelere bayıldım her şeyi ile güzel.
Cihat, Zat-ı Akdes demiş. Hemen google.a sizin gibi bu sözün kaynağı için bakıverdim. Sonuç yine Said Nursi. Hem Said Nursi eski üstadımdı diyerek ona reddiye yapıyor hem de onun ağzı ile konuşuyor. Ahirette Said Nursi de Cihat'tan hesap soracaktır.
Zat-ı Akdes demek, zatı noksan sıfatlardan münezzeh olan en mukaddes ve en mübarek zat demektir ki, bu her dini ilme sahip kimsenin de bildiği gibi alemlerin Rabbi olan Allah'tır. Bu iki kelime Arapça'da geçen iki kelimenin bir araya getirilmesi ile ortaya çıkan ilmi bir veridir. Bunun mucidi de Said Nursi değil, Arap dili bilimcileridir ey insan şeytanı mahluk! Eğer sende zerre kadar, akıl, izan, iman, şeref, haysiyet ve vicdan varsa, Öküzün altında buzağı aramakla meşgul olacağına gerçek bir Müslüman'a yakışacak faydalı işlerle iştigal et. Yoksa hem bu dünyada kendini rezil rüsva edersin hem de öbür alemde cehennemin en derin kuyularında ikamet etmeye mecbur kalırsın!
"Yaşamak, baştanbaşa yalan..." değildir. Tam tersine yaşamı/hayatı bize lütfeden Hayy-ı Kayyum, onu baştan sona kadar bir imtihan kılmıştır. Dolayısıyla, onun her anı, yaratanın istekleri doğrultusunda değerlendirilmelidir. Yoksa, bu kısacık ömür sermayemizle baki cennetlerin sonsuz saadetlerini değil, ebedi cehennem bitip, tükenmeyen elim azaplarını kazanırız! Hülasa: Bizlere hayat gibi çok büyük bir nimeti bahşeden Mevla, onu boş ve malayani işlerde değil, kullukla alakalı faydalı/hayırlı işlerde kullanmamızı salık veriyor vesselam.
Ne mutlu, hayatını, onu kendisine veren Zat-ı Akdes'in emirleri muvacehesinde sarf eden mü'min ve mü'minelere.
Birçok insanın işte bu diyebileceği çok güzel bir şiir... Şairi rahmet ve saygıyla anıyorum...
yine şair bizi o güzel dünyasına götürüyor ama geri gelemiyoruz o kadar etkiledi ki
Çok güzel bir şiir...Hele hele keşkeleri olanlar için...Kutlarım...tam puanımla...(+) ant...
Saygılarımla....
ben şiirlerinize bayılıyorum okurken kalbim çarpıyor sağlıklı sıhhatle kalın dilerim NRŞN
ŞİİRDEKİ GİBİ 'gençliğimi geri getirdi ellerin' İYİKİ VARSIN, İYİKİ BULMUŞUZ, UZAK AMA ÇOK YAKIN. İES ML H.K..
Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta