Koy şu yumuşak çe yi noktalı virgülle beraber bağ ayrı bostan ayrı çağıran ünlemin yanına yedeğine
Edattan zamirden de koy, iyice bir okkalı nükteli kıvama gelsin, kurulsun dönsün pilak
İyce bir körüklesin köpürtsün yokuşacağı duran fiil, sağlam sıfatlar kullanarak katmış karışmış öznesine yüklemine
Dans etsin dursun a dan zeye insan ezberleyen alfabe
Hafızası artılarda
Asabı sinirleri eksilerde, sivri bıçak gibi kendi kendine saplanmış
Kendini şaşırtmış sataşmış şımartmış…
Edat zamirden de koy..
Gerekirse acile baş vur bas benjamine dünyayı bilmediğini de göster kırmızı butona ve herkese Vara gide emanetini teslim alan günlere
Bahçenizde gül var mı
Gül dibinde yol var mı
Ay gelir aydan beri
Çay gelir çaydan beri
Ben yarimi görmedim, birbuçuk aydan beri zilli şıngırdanlısıyla kapat gitsin bitişi
Ne yaparsın ki eğersemkilerde bazar bozan devri dünya çarşısıymış bunun burası
Süslenmiş püslenmiş bahara çıkanlar kuruyor davulu gitara, zurnayı bas gitara, kuru saza solist salon yahut
Çıplak sokak
Yorganı topuğuna kısa gelen düğün çalıp alem dönüyor
Ortada kuyu var yandan geç filan..
Çıkamayanlarsa buz tutan çat ayazında kışta mezarlığın yolunu tutuyor, soğuklara kalmış tükenmiş ömrün
Devrini dünyasını değiştiriyor
İşi gücü asmış bırakmış fenerlere benzer Dünyanın zemin katlarında
Badanasız
Sıvasız
Dışarıya sürgülü, sokaklara kapalı, yollardan evlerden uzak nemli battaniyelere kimsesizliği sarılı bodrumlarda
Küfte
Rutubette
Kenar kuytuda
Ve en İzbe köşelerde her cepheden sefaletin iç yüzü ve çöplüğü görünen
Her çırpınışta pusulasız bir siren çığlığı arayan yahut çıngırağın bulanık sesi elde kalan ipiyle
Kirli kaygan soğuk bir kuyunun dibinden azap damlaları çeker gibi ışıksız havasız karanlıklara sürgün
Hiç kimselerin
Rüzgarın
Sesin
Mektubun
Işığın
güneşin bile uğramadığı hiç..
Koparılmış takvimlerden sılasıza savrulmuş bir yolculuğun uğrak yeri duvar resimlerinde son bulan
Kasvetli ve albümsüz hayat hikayesini anlaşılmaz esrarengizlikler çıkrığına sarıp koymuş
Markalı mutsuzluklara ne yaparsın ki hesabı açık, makinası bozuk, defteri dürülmüş dünya çarşısıymış burası
Sanki
Zoraki
İçinden gelmeyerek boşluğa esner ve kimse kimseyi tanımazdan gelir gibi
Angaryasına
Mudarasına
Hatır selama muhtaç muhanet
Ocak/25
Kayıt Tarihi : 6.2.2025 15:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!