önümüzde alaca bir yol var
göğüsleri kabartılmış bir kadın
yumruklarımızı sıkacak olsak,
alınlarımızı denizlere dayayacak
kalplerimizin bir sıkıştığı var
bizim kalplerimiz : kitap tozlarından süsleme bir masal,
inlerinde çocuklar büyütülmüş bir ısmarlama.
Uzaklara baksak çağlayacağız,biliyoruz,
tabancalarımızı ateşlesek ağlayacağız,bunu da
ama yadsıyoruz sevdamızı banknotlar uğruna
yadsıyoruz onu,dünyayı tatsımak uğruna
yatağımıza davrandığımızdaysa
özlüyoruz o
madımak kokan yağmurlu mevsimleri.
İnsanlar ve bayram sabahları gırtlağımıza çöküyor
ne bizi o madımaklı mevsimler kurtarabilir bundan
ne de yârin yağmura benzeyen saçları
Ancak çocuklar doğurursak dişleri gözlere çarpan
ancak sarılıp uyursak anamızın sofrasına,
diriltebileceğiz güçlü ve erkek pazularımızı
sarsabileceğiz nefesi kana boyanmış cellatı.
Bir umut bizimkisi ağaç dallarını eğilten,
kız çocuklarını topraktan çıkardığımız.
Uyanın ey gözleri pencerelerde kalanlar
uyanın ve saçlarını tarayın Aşkın
yeriyse çaput bağlayın ağaçlara
sokaklardan marşlarla geçin
rüzgarın ayak sesleri işitilsin bordrolarda
şarkılar söyleyin ölüme ve nefrete inat
Çünki görülecek hesabımız var kravatlılarla
Çünki cam kırıkları zihnimizde kanser,
çünki inancım çıkmadı hala komadan.
Kayıt Tarihi : 23.4.2017 01:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!