Gümüş Adam ile Karşılaştığım Gün:
“ Yolculuğum nedenleri ve niçinler, kendi içerisinde çözmeye çalışan,
“Gelişim Vagonumun Penceresinden” baktığım, ve “Gümüş Sihir Tepsi”
yi gördüğüm, üzerine fark ederek yerleştirdiğim, renkli çiçek
yaşantıların; sonsuz ötesinde bulunan varoluşçu korkularla savaşan bir
durumdaydım. Kendimi suçlayarak geçirdiğim güne rastlamıştı. “Ay,
Güneş, Yıldız” üçlüsü bana gülümseyerek, “Gümüş Gerdanlık
Tabakları” göstererek, “ Farkında lığının Farkında lığıyla”, “Geçmiş,
Gelecek, Bugün” e, bir kez daha “ Yüzleşerek” bakmam gerektiğini
hatırlattı. Ve yine “Gümüş Bardaklar ile Süslenmiş Tepsim”, “Gelişim,
Değişim, Dönüşüm” raylar üzerinde: - “Amaçlar, Hedefler” kurarak,
“Kaybolan Gümüş Kaşıkları” arayışıyla yolculuğa çıkmalıyım diye
düşünüyordu.
“İçimdeki Kelebek Çocuk” …
“ Yaşama bir şeyler katarak yolculuğa çık.” Diye sesleniyordu. Ve
insanları korkularıyla yüzleştirmeli, tabiri caizse “AYNA” olmalısın diyerek
tekrarlıyordu. Aynadan ziyade farklı bir şey yapmalıydım…
yapmalısın…tüm dünya yapmalı” … diyordu.
Gümüş Adam ilk adımı boşanarak atmıştı:
Ve Ayvalık’tan, İstanbul’a gelmişti. Yeni başlangıçlar için…
Ben mi…
daha sonra adına diploma verdiğim ve kabul etmeyen değerleriyle
ileriki zamanlarda insanlardan zarar gören “Ay Adam” diplomalı,
Marmara Üniversitesinden yeni mezun olmuş, “Yönetim Danışmanının”
yanındaydım.
Bana dönerek
– “Kültür ve Değerlerini” sen bul. Ve korkusuyla sen yüzleştir.” Dedi.
Mesleki alandaki gelişimleri kendisi, kültür bölümünü bana bırakmıştı.
Uygulamam da bilgi ve hayal gücü sahibiydim.
fakat, becerim yoktu. Ve belki de bir tekniğim yoktu.
“Asla Vazgeçmeyecektim. Bu bir fırsattı.”
Heyecanla görevimi başardım…
Her insanın büyük önemsediği bir değeri olmalıydı. Ve hatta sorumluluk
alması gerektiğiydi. Yani her insan sorumlu ve yaşama müdahale
edebilmeliydi. Kişilik ve Karakter Analizini yaptıktan sonra, yaşama ait
değerlerini içeren diplomasını yazdım. “Gümüş Adam” … Aslında
dönüşüm noktasını yaşayan adam, sorumsuz insanların çerçevesinde
10
“aile,meslek, çevre”sini değiştirmiş, geçmiş ve gelecek arasında bir
noktada kalmıştı.
Ne geçmişini kağıda dökebiliyor, ne de geleceğinin resmini çizebiliyordu.
Ben mi…
“ Gelişim Mola Kapısı” önündeyim… Ve, “Gümüş Adam” yanımda:
“ Dünü ve bugünü bir tarafa bırakıp, geleceği için bana hangi değerler
yardımcı olabilir düşünceleri içerisinde yolculuğu “özgürlük korkusu” ile
“gelişim vagonum” da sürüp gidiyor. Aradığıysa “ Gümüş Balık
Adam”ın ve “Birliktelik Adam”ın “Sorumluluk”
“ Değeri ve Kültürü”, olan
“Başarı, Güç, Ustalık” peşinde koşuştururken” :
Benim içimdeki kelebek çocuk
“Sorumsuzluk Felsefesi” hatırlatır gibi porteler üzerine notalar
konduruyordu. . “İlk gün, ilk adım ile başlarım işe, yolculuğum sürer
kendini değiştirmeye, dönüştürmeye, geliştirmeye, unutulan tek şey var
aslında (bakış açısı *** espri) Bugün hayatının geri kalan kısmının ilk
günü…” Gülümse öyleyse…
Süreyya Aktaş
Kayıt Tarihi : 7.10.2021 23:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!