kaybolan yıldız gibi Samanyolu içinde
belki en güzel mavilikte dalgası bu denizin
şimdi hangi okyanusta, kim bilir nerede
papatya gibi,başı eğik kır çiçeği sanki
daha çok yanmamış bir gelincik rengi
kaybolan yıldız çiçeği gözlerimin içinde.
şimdi sen gecenin karanlık zarfını al eline
yavaşça yırt bir köşesinden, incitmeden …
saklanmış tek satır sanki koca kitap içinde
ne fark eder şimdi, alaca kekliğin inledikleri
yanaşacak rıhtım bulamam artık hiçbir sözde
bilge kişi değilim, felsefem yalnız bana derin
okunacak tarafın sanki, elden çıkışın senin
kayboluş gibi saklandığın her kitabın içinde
şimdi al eline yazamadığım bütün kelimeleri
oku ne okuduğunu bilemeden, belli etmeden ….
güneşin her batışı nasıl bir boşluktur içimizde
güllerimiz yeniden açmayacaksa şafak vakti
belki sadece birimiz değil, suçluyuz ikimizde.
neylersin şimdi uzak turna kanatlarında türküler
belki sen dinliyorsun, birde yalnız geceler
güneşin her batışı boşluk olup açarken içimizde
ateşi yeni körlenmiş küllerden tüten dumandan
oku yazdıklarımı, anlat bana da anladıklarını …
Kayıt Tarihi : 12.6.2007 10:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (44)