Gençlik, kucağında söner;
Bin bir acıyı dindirir bir sesleniş.
Yıllar, yaprak yaprak dökülür;
İlk kadınla bir kaşıktadır diriliş.
Bir tınıyla gün doğar göz bebeğime,
Gül kokusu, çaresizliğe merhem.
Zamansız yollar sarar dört bir yanımı,
Omuz diye bir yer var, orada üşümem.
Cennetin kokusu, ayaklarının altında;
İlk nefesle geçer yüreğimdeki sızı.
Kirpiğimdeki yaşa yorgan olur ana ocağı,
Bir ömür yutkunduğumdur alın yazısı.
Arkamda koskoca bir dağ;
Buram buram sen kokuyor.
İnanmış sesindeki peygamber duasını,
İliklerim iliklerine kadar hissediyor.
Bir yavrum deyişiyle,
İçimdeki yangın diner.
Alıp götür beni çocukluğuma,
Oğlum diye kucakladığındaki eller.
Dilindeki en güzel kelimelerle,
Bu gece yüreğime doldun yine.
Kokunu, gülüşünü, bakışını çok özledim;
Yaralarımdan öp de geçsin anne.
Kayıt Tarihi : 14.2.2025 17:12:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"Ananın kokusu, yüreğin en derin yarasını iyileştiren tek merhemdir; her seslenişi, ömrün en değerli duasıdır."
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!