Ölümleri sil kalbinden
Çocuk gülüşlerinde dur
İçinden geçeni dinle
Gel yanımda otur
Ben sana geçmişten söz edeyim
Kan ağlarken Latin Amerika
..
…Unutulmuş bir söz için hayatlarını vermeye hazır savaşçılarla dolu:CESARET!
The Last Samurai (‘Son Samuray’ filminden)
Atatürk’ün yolu; bu yoldaki, kavranan, özgürlük kavramı, özgürlük yolunda kavranan bir “yol” ve bu, özgürlük yolu’ndaki kavranan bir başka yol’dan ulaşılan bir sonucun aslında baştaki özgürlüğün kendisi oluşu üzerinde başlamak istiyorum yazıma:
Atatürk’ün yolu, düzendir, dirliktir, sağlık ve esenlik, dürüstlük yolu’dur, sevgi ve hoşgörüdür, kana kana aşktır, barıştır, hem de aynı zamanda başına buyruk-özgür’dür. Şahlanan bir at kadar özgür ve ulu’dur! ! Daha şu an sayamadığım şeyler için kuruma bakılmasın ama listenin de, hayat varoldukça, sonu olmayacak gibi.. Asıl anlatmak istediğim, bu yolun zaten bize verildiği. Elimizde varolan değerlerimizi korumak istiyor muyuz, istemiyor muyuz. Bunu derken, her şeye rağmen, tek bir Türk yurttaşına dahi güvensizliğimiz gibi şeyler anlaşılmasın ama son zamanlarda bazı gariplikler oluyor, herkesin malumu. Lafıma devam edersem, eğer korumak istediğimize karar vermişsek; artık neler yapacağımıza ve çevremizde neler olup bittiğine dikkat etmek vakti de gelmiş demektir. Bunun için saniye kaybetmemek gerekli aslında.
..
Hainlikde şekerlenip ballandı
Ağızlarda sulandıkça tatlandı
Bazı şeyler hatır için atlandı
Eni sonu ne olduysa gördünüz
Amerika ülkemizi kuşatmış
Allem gullem parsel parsel sulanmış
..
Genç bir gecede yıldızlar çocukturlar
Çoktur aslında bilinenden çok
Yaşlandıkça gece gençleşir onlar
Güneş olmalı aslında tüm karanlığa
Gece de değerlidir güneş zaten
Hep vardır gün boyu
Gece genç güneş yeni battı
..
Takvim iki bine kırktı
Veresiye defterleri kabarıktı
Harman-pancar muhabbeti çoktu
Dereboğaz’ı değirmeninden
Yapılırdı sac ekmeği
Kervansaraydan manda yoğurdu
..
Rızkıyla doğarmış insan,
Açlıktan ölmezmiş kimse…
Yetiş Amerika,
Almanya Fransa İngiltere,
Karnı tok ülkeler…
Sekiz milyon insan,
..
DÜŞMANLARIMIZ BELLİ... BİRLİK OLALIM
Merhaba gönül dostlarım. Allah'ın rahmeti bereketi üzerimize olsun, Ankara Dikmen'de askeri servis aracının kırmızı ışıkta beklemesini fırsat bilen kanlı terör saldırı yüzünden yirmi sekiz vatandaşımızı kaybettik doğuda şehit düşen Asker ve Polislerimiz var Türk milletinin başı sağ olsun, şehitlerimizin mekanı cennet olsun. Yakınlarını kaybedenlere sabırlar dilerken, yaralı vatandaşlara, polis ve askerlere acil şifalar diliyorum. Türk ulusunu hedef alan her saldırı misliyle cevabını alacaktır.
Ülkemizi doğrudan hedef alan terör saldırıları halkımızın moralini bozmaktadır. İzin verilse her evden cepheye gitmek için bir çok gönüllü seferber olabilir. Ama çok şükür devletimizin yeterince hazırlığı olduğu için buna ihtiyaç duymamaktadır. Asker ve polis sayımız vatanı, bayrağı korumak için yeterlidir. Yeterince mühimmatımız, araç ve gerecimiz olduğuna göre bize de ihtiyaç duyulduğunda yedek olarak hazırız.
Ankara'daki ve yurdun çeşitli bölgelerinde yapılan tüm saldırıları şiddetle kınıyorum. Sınır çevremizdeki savaşında durdurulup bir an önce barış sağlanmasını temenni ediyorum. Özellikle son günlerde süper güçlerinde yüz vermesiyle, destek almasıyla şımaran PYD,YGP, PKK, DHKP, DEAŞ örgütleri ülkemizi parçalamak, bölmek için gayret sarf etseler de TÜRK Milletinin güçlü bir devlet olduğunu iyi algılaması gerekmektedir. Kanımızın son damlasına kadar vatanımız, bayrağımızı korumak için ant içtik.Tek bayrak,Tek Millet olarak ilelebet bu birlik devam edecektir.
..
Şehit kimdir kimlerdir kimler bunu yaratı
Maksat dosluk olmasın avurpa sehrediyor
Hangi devlete vardır görmezden geliyorlar
Kulağımız amerika çan takmış oynatıyor
Bilmiyorum bu şekil varmı devlet dünüyada
Bizi yedi bitirdii bu avurpa ve amerika
..
“Türkü Doğar Günümüzün Sessizliğine ve Türkü Anlatısına Servet: Samimiyet ile Ciddiyet! .”
AŞK GEMİSİ
Odasında son hazırlıklarını tamamlıyordu. Sigara paketine uzandı ve son sigarasını içinde hissettiği sevgi ile ateşledi. Uzun bir yolculuk olacaktı ve taşınan sorumluluk tüm yolcularını sevdiklerine ulaştırabilmeliydi. Bir nefeslik dumanı içine alırken, sigaranın külü, akıp giden zaman içerisinde uzayıp gitti ve derinleşen düşüncelerinde, kaybolup gitmekte olan kendini gördü. Sigara külü her nefesle uzayıp giderken, derin düşünceler imkan vermiyordu kül tablasına uzanmaya. Ve derinleşen düşünceler, an içi sorumlulukları unutturuyor ve kendine güç yetiremiyordu yalnızlık. Masa üzerine düşürülmüş sigara külleri epeyce çoğalmıştı. Dikkatini, yolculuk boyunca izleyeceği yolu gösteren harita üzerine dikmişti. Masa üzeri dağıtılan küller; dalgınlığın ve kendini unutmanın bir işareti idi. Kendini işine vermişti ve taşıdığı sorumluluk ona kendini unutturuyordu. Uzun bir dünya turu olacak ve demirlenen her yeni limanda yeni dostluklar, yeni arkadaşlıklar onu bekliyordu. Sadece limana demir atmak olsa, iş kolaydı. Her insanla dost olmayı ve dost kalabilmeyi arzu ediyordu içinden. Her liman; yeni bir dostluk, yeni bir arkadaşlıktı onun için. Taşıdığı sorumlulukları düşündükçe; her insana, mutlu kalabilmenin yolunu anlatabilmeli, diye derin hisler taşıyordu içinden. Bir ara kendine ve eşine yöneldi, masa üzeri dağıtılan küllerin çokluğunu fark etti. Biricik sevdiği eşini uyandırmaya kıyamamıştı ve saat sabahın 5’i idi. Eşinin uyanmasına epey zaman vardı ve masa üzeri dağıtılan küller, geçen her saniye ile çoğalmakta idi. Anlayışlı bir eşi olduğu için sevinç duydu bir an için; “yine dikkatini taşıdığın sorumluluklara vermişsin hayatım... Ve masa üzeri dağınıklığını fark edemeyecek kadar derin düşünmüş olmalısın... Seni tanırım; nedir bu derecede düşünmeye sebep olan neden? ..” Ansızın, büyük bir sevinç kaplayıverdi içini; gerçekten, sevdiği kadın, düşündüklerinden daha fazlasını söyleyebilecek bir yapıda idi. İstem dışı, yaşayabileceklerini düşündü ve eşinin tatlı bir şekilde seslenişini derinlemesine yaşadı. Bir an sabırsızlandı ve eşinin tatlı seslenişini duymak için aceleci bir tavır takınmasına anlam veremedi. Aşk sabır işi idi. Eşine kıyamadı ve tatlı seslenişine duyduğu özlem ile tekrar harita boyunca sorumluluklarını inceleme altına aldı. Demirlenecek bir çok liman vardı. İstanbul’dan yola çıkılacak ve sırasıyla; İzmir, Antalya, Mersin limanlarında geçecek kısa bir memleket turu sonrası dünyaya açılacaklardı. Karşılaştıkları her limanda demirleyeceklerdi. Bir limandan alınan demir, en yakın diğer limana atılacaktı. İzlenecek olan rotayı iyi tayin edebilmeliydi ve yolcular yaşanılan heyecandan gerektiği gibi yararlanabilmeliydi. Soğumaya yüz tutmuş çayını fark etti masa üzerinde. Ve çayına yönelerek, kendi odasında, harita üzerinde, küçük bir dünya turu için hazırlıklarını sürdürmeye devam etti. Yunanistan üzerinden İtalya, İspanya üzerinden Atlas Okyanusu ne güzel olurdu. Ve Amerika Kıtası ve sonrasında Panama kanalından, Uzakdoğu kıyılarında, Büyük Okyanusta Tayvan sahilleri. Güzel bir yolculuk olacağı kesin. Ve kurulabilmesi mümkün olabilen yeni dostlukları düşündükçe, içindeki derin hislerin birikimleri, gözlerinde beliriveriyordu. İlerleyen zaman içinde yine kendini unuttu ve yaşanılası dostlukların, sevinç dolu paylaşımları ile yaşama sevinci duymaya devam etti. Bir ara, bir sesle gömüldüğü hayallerinden sıyrılabildi. Eşinin, “Günaydın” diyen seslenişi ile masasından doğruldu ve gül benizli yarinin yanağına bir öpücük kondurarak, doğan güne karşılık verdi. Bir sevinç kapladı içini ve itiraf etmenin tam zamanı idi; “hayatım; masa üzeri küllerimle, emir ve görüşlerinize hazırım. Seni çok seviyorum.” Beklediği cevabı alması gecikmedi; “ben hallederim canım. Sen rahatına bak...” Oda içeri, masa üzeri sorumluluklar paylaşılıvermişti ve insan, yalnız kalmadığını bilmesi kadar huzur veren başka bir şey yoktu. Sıra, okul eğitimi için motive edilecek çocuklara gelmişti. “Hayatım! .. Çocuklar ne alemde, uyanabildiler mi yeni doğan güne? ..”
{ Metin Yazarı: Kemal KABCIK – ANTALYA - 07.05.2005 05:41 }
..
Yeni dünyanyn içine
Ama Ne Amerika ne de Afrika,
meyvenin içine.
Kirli olmayan a? yr bir sary.
Susu? laryn sa? yr.
Kulakölçer mili kadar hazmettim,
espritüel ama sabyrcy dervi? .
..
Avrupa ve Amerika medeniyeti zulüm ve sömürü üzerine kurulmuştur. Kendilerini insan hakları savunucusu ve çağdaş gördüklerine hiç bakmayın. Menfaatlerine dokunmadığınız ve sömürü düzenine çomak sokmadığınız müddetçe sizinle bir problemleri yokmuş gibi görünürler. Hele çıkarlarına bir dokunun size dünyayı dar ederler. Adeta doğduğunuza pişman ederler.
Mesela dediğinizi duyar gibi oluyorum. Örnek aramaya hiç gerek yok. Mevcudiyetleri bu konuda en büyük delilleri. Tarihteki kahpelik ve kalleşliklerini irdelemeye hiç gerek yok. 1915 de bir kısmı yedi düveli yanına alarak üzerimize geldiğinde, bir kısmı ile de dost ve müttefik idik. Düşman olan bize dört koldan saldırırken, dost görünen de içeriden içeriden kuyumuzu kazıyordu.
Dünya değişti, tarih değişti, Avrupanın sınırları değişti ama bir türlü İslama ve Türklere bakış açıları değişmedi. Haçlı zihniyetini hep içlerinde sakladılar. Bizi bir kaşık suda boğmak için her türlü melaneti işlemekten vazgeçmediler.
60 yıldır bizi kapılarında bekletiyorlar. Yapmadığımız kanun, çıkarmadığımız kararname, aşındırmadığımız kapı kalmadı. Ne hikmetse bir türlü istedikleri olmadı. Yada istediklerini bir türlü yerine getiremedik. 20. asır beklemekle geçti bizim açımızdan. 21. asırda sanki biraz hareketlendiler. Ha aldık ha alıyoruz durumuna geldiğimizi zannettik. Mateessüf bir türlü içeriye giremedik.
Ak Parti hükümetleri zamanında da bir hızlı giriş yaptık. bu sefer olacak galiba dedik. Dedik ama yine olmadı. İçlerindeki düşmanlıklarını kinlerini ve nefretlerini de her zaman açığa vurdular. PKK konusunda her zaman teröristten yana oldular. Bizi onları öldürmekle suçladılar. Masaya oturmamızı istediler. Suç işletip Avrupaya sığınanlara her zaman kol kanat gerdiler.
Demokrasi havarisi kesilen ve her fırsatta bunu dillendiren Avrupa 15 Temmuzda yine düşmanca tavırlar sergilemeye devam etti. Adeta darbecilere niçin bu işi beceremediniz diye bozuk attılar. Halen PKK ya, PYD ye, DEAŞ a ve her türlü terör örgütlerine alenen destek vermeye özellikle silah, araç ve gereç vermeye devam ediyorlar.
Millet olarak bıktık bunlardan. Ne samimiyetlerine, ne de medeniyetlerine inancımız kalmadı. En kısa zamanda bu sevdadan vazgeçelim. İngiltere gibi biz de referanduma gidelim. Milletimiz son noktayı koysun. Zalimden merhamet dilenmek zorunda kalmayalım. İnanın benim çok gücüme gidiyor. Her seferinde bir dizi yaptırım ve küstahça tehditlerden kurtarın bu milleti.
..
"Haklıyım, Haklısın, Haklı, Haklıyız, Haklısınız, Haklılar! ." LÜTFEN, RİCA EDİYORUM! .
Paylaşamamanın Temelinde; KENDİ RAHATINI KAÇIRMAMAK VARDIR! . = 000.000.011 =
10 Temmuz 2013 Çarşamba 16:36:40
Ey Ali Kemal KABCIK; SENİN ÜST ÇENEN NEDEN DİŞSİZ? .
..
PARANIN YENMEZ ve de İÇİLMEZ OLDUĞUNU VURGULAYAN KIZILDERİLİLERDİR! .
EY NATO KAFALI, BENLİĞİNE ÇALIŞAN MİCROSOFT DOLAR HARAMZADESİ AHMAK;
SEN; AMERİKAN DOLARLARINI DESTE DESTE, BANKANDA BİRİKTİRKEN ZALİMCE:
SANMA; DOLAR ZENGİNLİĞİNLE, SEVGİ-SAYGI İÇİNDE ANILIYOR SENİN ADIN! .
EY ZAVALLI NATO KAFALI DOLAR ZENGİNİ; “PARA; YENMEZ ve de İÇİLMEZ! .”
..
Bir kadın düşüyorum ben
Antartika olmalı biraz sevgisi bana sıcak dışarıya buz
Birazcık da Amerika! Orospusu olmadan modernlik işte
Az da biraz Asya, büyük olsun ama sevgisi
Çok az afrika sevgime aç olsun çok değil sonra gider
Büyük okyanustanda almalı payını, saf olsun gönlü
Avrupa olsun istemiyorum kadınımın, herkes gözü önünde olmasın
..
hey ayağa kalk ve bana cevap ver köle. tüm cevaplar sende, biliyorum.
her şeyi biliyorsun ama söylemiyorsun.bu gün hesap günü,kaçamayacaksın benden…
bak özgürlüğünü verdim sana,kurtuldun her gün isyan ediyordun bana,isyancı his.
al işte hürsün artık konuş işte. parçalarını birleştirdim konuşabilirsin…
çekinmemelisin benden, akrabayız biz seni ben var ettim,biliyorsun değil mi.
borçlusun bana şimdi, anlat bana. cesaretin yok değil mi, korktun benden…
inanmıyorsun değil mi, hür olduğuna. hapislikte yakışıyordu ama sana neyse.
..
İstediğim laptopu alamadım,
Dentona doyamadım,
Amerika da da kalamadım,
Yaralıyam vayy… SDZ.
..
Seni çok özledim
saat 10 da aya bak diyecektim
unuttum.
Oradaki şafakta,burada akşam başlar
bir yanda benim aczim,
bir yanda da
Dünya yuvarlaktır tezi var
..
Yağmur yağdı güneş açtı
Açamadım ben derdimi
Kasımpatı çiçek açtı
Açamadım ben derdimi
Gemiciler yelken açtı
Martılar kanadın açtı
..
Yine bir uçak sesi geliyor uzaktan,
Bir can dahami alinacak iraktan.
Biliriz umut kesilmez allahtan,
Bir can dahami alinacak anadan.
Yardimi esirgemez yaradan.
Bir can dahami alinacak yuvadan.
Amerika çekildi savastan,
..
Suriyeden hergün kaçan kaçana,
Kardeşim yollarda sefil oluyor,
Umudu tükenmiş eski vatana,
Denizde ölüyor benim kardeşim.
Rusya Amerika güreş tutuyor,
Zavallı kardeşim hergün ölüyor,
..