Bar kadınları,
Süslenir tüm erkekler için
Hayatlarını kazanmak için
Türlü rujlar, ojeler ve de rimeller
Esanslar da vardı…
Bugün yağmur yağıyor buralarımda
Buralarımı buran bu şehirde
Durmadan vuruyor tahta çerçeveli pencereme
Sanki sırf bana yağıyor içime işlercesine
Dört yanım, dört duvar, dört koridor
Her tabloda bulunur bir hayat yansıması
Bir tarz, anlam, duruş fırçacının ifadesine bağlı
Sahipsin istediğince anlatma libertesine
Mum ışığında, tabloyla kaldığında yüz yüze
Oysa ne kadar az yazıldı, yansıtıldı hayat
İSTANBUL’A FOTOĞRAFLARDAN BAKMAK-111-
Bana bak gideceğim bu şehirden, uzun uzun uzaklardan
Kurtulmayı yeğliyorum artık bu karasal iklim tuzaklardan
Görücü usulü bir kadındır tüm sevimsizliğiyle Ankara
Biz seninle hep olalım sevgilim İstanbul, üryan analardan
Dişi kurdun göğsünden yükselen kartal
Tepelerde yükselen Etrüsk torunlarının sancağı
Kan kızıl toprak oluk oluk Hades’in beslendiği
Ölü Tanrılar diyarı değildi, Sezar’ın istediği
Adil monarşi ve çarpık demokrasi arası git-gel deniz
Deniz bir fikir çatışmasıdır bende
Hayatımın devinimi içinde birbirini deviren
Kimi zaman realizm kimi zaman da romantizmdir
Parçalı bulutlu hava gibidir
Bulutların arasındaki güneşin kısık ifadesidir
Saat, sabaha karşı iki buçuk
Arkamda siyah mont ve elimde sigara
Aynı yoldaşlarla berberiz
Boş sokaklar, aks eden ışıklar
Loş sokak lambaları ve birkaç sersem kedi
Yalnızlığı, karanlığı ve sessizliği de unutmadım
Bir anlık boşluk hazne içinde bahar
Günah birkaç saniyelik boşalma, zihinde kubar
Sonradan gelen farkındalık ve ardınca pişmanlık
Ya haz kucağında sarkaç ya da ahmaklık
Dış ve iç âlem, apansız gel gitler
Sürüncemede gözlerim, yağmursuz sabahların özleminde
Önümüz bahar, gözlerim kapı gıcırtısında yaşar
Titrek yüreğim, yalnızlık rıhtımında ürkek bir vapur her şafakta
Kopkoyu bir yorgunluğa çeker deniz, üşüyen bir yarım canım
Aşkla şuurlaşmış kalbimin şakaklarında bir damla yaş
Kanlı bir erguvan renginde Paris akşamı
Ve Honoré sokağını dolduran aç, sefil Fransız halkı
Evariste genç, tutkulu ve yakışıklı
Göğsünde üç renkli kokart, devrim ressamı
Kaldırdı başını ve gördü estampe satıcısının kızını
Amour Peintire’in güzeli Elodie’yi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!