Sitemler suskun,
Öfkelerim kelepçeli,
Sevdam prangalı mahkûmdur
Gönlümde naçar;
Müebbet infazdalar.
Yani sakil durmuyor bende hüzün.
Ne yalan söyleyeyim,
İlk başlarda kendi tercihim olmasa da
sonraları hüznü ben de sever oldum.
Böylece arkadaş olduk;
Cılız bileklerimizle
akıntıya kürek çekerken,
başarımızı kutlayacağımıza
hep aynı yerde kalıyor oluşumuza
hayıflanıyorduk.
Dingin maskelerin ardında
âsude akşamlara inat
bir fırtınadır kopup giden.
Gözlerim ışıltılı bakmıyor
gittiğin yollardan seni beklerken.
Sarıkıza gelince;
O, Koca Öküzden önce gitmişti.
Bakmayın Koca Öküz dediğime
Benden farkı yoktu garibimin.
Rahmetli Peder öyle demiş, özenmiş,
Bizim de dilimizde öyle kaldı.
İhtimal ki bir an gelir,
Kayarız bu dünyalıktan
Tesadüfen görülen yıldızlar gibi
Ahir ömrümüze sorgusuz sualsiz.
Bir el, bir ses ve bir nefes
Bekledim,
Lakin gelmedin.
Gözlerim ağır, ıslak,
Kapanmakta.
Gece üstümü örtmekte ısrarlı davranıyor;
Karanlığın kucağında buluyorum huzuru.
I
Koşmuşuz kendimizi karasabana
Seğirtip dururuz taşlı tarlada
Tarla çorak, tarla taşlı
Tarla yamaçta, bayır aşağı
Gönül,
El pençe divan durup,
Tesadüf bahçelerinde
Taammüden işlediğiniz
Cürümü üstlenmiş.
Mum hangi zaman fark etti ki
Mum olduğunu?
Belki eriyip bittiğinde…
Oysa biten ömürlerdir,
Ardında tozlu puslu anılar bırakarak.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!